Konuşmasına Konya yatırımlarını değerlendirerek başlayan Sorgun, şehirdeki bölünmüş yolların 167 kilometreden bin 226 kilometreye çıkarıldığını hatırlattı. Çevre yolu projesinde birinci etabın tamamlandığını vurgulayan Sorgun, ikinci etaptaki 46 kilometrenin de önümüzdeki yılın sonuna hazır hale geleceğinin bilgisini paylaştı. Hadimi Köprüsü’nün 165,5 metre yüksekliğiyle Türkiye’nin en yüksek köprüsü olduğunu dile getiren Sorgun, birinci hattın bu yıl sonuna tamamlanacağını belirtti. 5 Ağustos’ta Konya’ya yeni yapılacak cezaevinin ihalesinin gerçekleştirildiğinin bilgisini paylaşan Milletvekili Sorgun, yatırım tutarının 550 milyon lira olduğunu söyledi. ‘Sessiz sedasız Mavi HES’i hizmete aldık’ diyen Sorgun, “Bozkır Kuşca’dan çıkan 25 megavatlık bir hidroelektrik santrali. 5 yılda kendini amorti edecek. Sahada arıtmalar, kanalizasyon yatırımları ve tarımsal destekler hem Büyükşehir Belediyesi hem Tarım Bakanlığı’mız tarafından sürdürülüyor” dedi.
YATIRIMLAR TÜM HIZIYLA SÜRÜYOR
Karadeniz’de meydana gelen sel felaketleri, Ege ve Akdeniz’de yaşanan yangın olayları ile birlikte İç Anadolu Bölgesi’nin de kuraklıkla mücadele ettiğinin altını çizen Sorgun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla kuraklık desteklerinin açıklandığını duyurdu. Bu yıl yüzde 40’a varan kuraklığın yaşandığına değinen Ahmet Sorgun, “Uzun vadeli telafi açısındanSayın Genel Başkan Yardımcımız Leyla Şahin Usta hanımefendinin başkanlığında Büyükşehir Belediye Başkanımız ve biz milletvekilleri su yatırımlarını bizzat yerinde inceleyerek,çalışmalarımızı nasıl vaktinden önce tamamlayabiliriz konusunu bir ders olarak çalışıyoruz” diye konuştu. 
Konuşmasında 17 Ağustos 1999 depremine de değinen Sorgun, “Depremin 22. yılını yaşadık. Allah bir daha göstermesin. O zamanlar devlet Sakarya’ya ulaşamıyordu ama Allah korusun Van depreminden 11 ay sonra 20 bin konutun bitirildiğini hepimiz biliyoruz” ifadelerini kullandı.
‘BURASI YOLGEÇEN HANI DEĞİL’
Konya gündemi dışında dünya gündemine ilişkin açıklamalar gerçekleştiren AK Parti Konya Milletvekili Ahmet Sorgun, “Afganistan’ı önce 2001 yılında İkiz Kuleler bahanesiyle Amerika işgal etti. Arkasından NATO ile birçok ülke Afganistan’a girdi. Biliyorsunuz Irak’a da kimyasal silah bahanesiyle girmişlerdi. Sonradan gerçeklerin ortaya çıkmak gibi bir karakteri var. Onun düzmece olduğunu kendileri ifade ettiler. Amaç Irak’ın parçalanması, 3’e bölünmesiydi. Aynı oyun Suriye'de DEAŞ bahanesiyle oynandı. Afganistan’da 30 bin kişilik Taliban’la bir hafta içerisinde ülkenin yüzde 90’ına egemen oldular. Joe Biden ‘biz bunu tahmin edemiyorduk’ diyor güya. Siz buna kimi inandırıyorsunuz? Bu silahlar o bölge insanı için kullanılacak. 20 yıldır Afganistan halkı dünyanın pek çok yerine göç ediyor. Ülkemize de peyderpey Afganlar geldi. Kimisi burayı bir hedef olarak gördü kimisi de Avrupa’ya gitti. Ama son hadiselerde bir miktar yoğunlaşma gözlendi. Sayın Cumhurbaşkanımız da ifade etti burası bir yolgeçen hanı değil. Sayın Cumhurbaşkanımız açıkladı, gerekiyorsa Afganistan’ın yönetimi kimdeyse biz herkesle görüşürüz. Büyük devletler herkesle görüşür. Askerlikte en tehlikeli şey düşmanla teması kesmek. Çünkü o durumda düşman bilinmez halde oluyor. Gerekiyorsa Taliban’la da görüşürüz. Önemli olan orada Afganlıların birliği, beraberliği, düzeni. Oradan dünyaya ve ülkemize olan göçün kaynağında durdurulması için gereken neyse gerekiyorsa yapmamız gerekir. Hz. Mevlana Afganistanlı, Hz. Hadimi Buharalı. Ayrıştırıcılıkolsaydı Hz. Mevlana’ya git demek gerekirdi ama bugün Hz. Mevlana ülkemizin değeri. Batı kendi aralarındaki sınırları anlamsız hale getirirken ötekileştirdiklerinin aralarına yeni sınır çizmeye başladılar. Biz de emperyalizmin oyunlarına karşı uyanık olmamız gerekiyor” dedi.