ÇSGB Bakan Yardımcısı Halil ETYEMEZ, Memursen Kadın Kollarının Düzenlediği Hz. Mevlana’nın 740. Vuslat Yıl Dönümü Programına Katıldı. Mamak Belediyesi Kültür Merkezinde düzenlenen programda konuşan ETYEMEZ:
ÇSGB Bakan Yardımcısı Halil ETYEMEZ, Memursen Kadın Kollarının Düzenlediği Hz. Mevlana’nın 740. Vuslat Yıl Dönümü Programına Katıldı. Mamak Belediyesi...
ÇSGB Bakan Yardımcısı Halil ETYEMEZ, Memursen Kadın Kollarının Düzenlediği Hz. Mevlana’nın 740. Vuslat Yıl Dönümü Programına Katıldı. Mamak Belediyesi Kültür Merkezinde düzenlenen programda konuşan ETYEMEZ:
Hz. Mevlana sevgiye, insani ve ilahi sevgiye tasavvuf penceresinden bakar.
O, sevgiyi ve aşkı ilahi aşka giden yolda birer vesile kılar.
Hz. Mevlânâ’nın meselelerin izahında beşerî âlemin üstüne çıkar. Meseleleri manevi dünyanın sembolleriyle anlatır…
Hz. Mevlânâ kadına da tasavvufi pencereden bakar, erkeği suya, kadını ateşe benzeterek der ki:
“Her ne kadar su ateşe galip ve baskın ise de, bir kabın içindeyken ateş o suyu kaynatır. Ne vakit bir kap ikisinin arasına girse (ateş) o suyu havaya çevirip yok eder.
Zâhiren su ateşe galip olduğu gibi, sen de kadına hâkim isen de, bâtınen kadına hem mağlûp hem de tâlipsin!
Ve Hz. Mevlânâ son olarak asıl mükemmel tespiti yapar:
“Kadın Hakk’ın nurudur, sâdece sevgili değil, sanki hâliktır, mahlûk değil.”
O, Allah’ın yaratıcı kudretinden vasıflar taşımaktadır.
Bakınız, tasavvufta, belli bir irfan seviyesine varanlara göre:
“Kadına muhabbet, onların vücutları aynasında Cenab-ı Hakk”ı müşahede edebilmektir.” Mâneviyat âlemlerinde mesafe kat etmiş erkeğin kadına sevgisi, onun vasıtasıyla ilahî güzelliğin vuslatını dilemek manâsı taşır.
Hz. Mevlana aşkı cinselliğin dışına çıkarmıştır.
Unutmayınız ki Mecnunu yüce aşkına ulaştıran Leyla’sına duyduğu temiz ve safiyane aşkıdır.
Ve Y.Emre’nin: Yaradılanı Severim Yaradandan ötürü deyişi de aynı duyguların bir başka ifadesidir.
Hz. Mevlana’da Kadınların ve Erkeklerin Denkliği Üzerine
Hz. Mevlana her bakımdan bunların birbirini tamamlayıcı olduklarına dikkat çeker.
Herhangi biri tek kalınca ikisinin de eksik ve yarım olacağına işaret eder.
Bakınız şu benzetme ne hoştur:
“Âlemde her cüz” muhakkak kendi çiftini ister.
Kehrüba nasıl saman çöpünü çekerse her cüz” muhakkak kendi çiftini çeker”
Gökyüzü yere “Merhaba” der, “demirle mıknatıs nasılsa ben de seninle öyleyim”
Gökyüzü aklen erkektir, yer kadın. Onun verdiğini bu besler yetiştirir.
Yerin harareti kalmadı mı gök hararet yollar, rutubeti bitti mi rutubet verir.
Bu yeryüzü, hanımlıklar etmekte, doğurduğu çocukları emzirip yetiştirmektedir.
İşte tasavvufumuzda kadınımıza atfedilen değer ve önem böyledir.
Bizleri güçlü bir toplum yapan da aile kurumumuzu güçlü tutan da kadınlarımızdır, annelerimizdir.
Bu vesile ile bugün burada sizlerin huzurunda fedakâr ve cefakâr kadınlarımızı ve annelerimizi bir kez daha şükranla anıyorum.
Hz. Mevlana’yı andığımız bu gecenin hayırlara, barışa, huzura ve hoşgörüye vesile olmasını diler,
Bu gecenin düzenlenmesinde başta değerli kadınlarımız olmak emeği geçen herkese teşekkür ederim.” dedi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.