Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Konyada
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Konyada
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Konya'da
Açılış ve temel atma programları için Konya’ya gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cuma namazı sonrasında Kılıçaslan Şehir Meydanı’nda Konyalılarla hitap etti ve Konyada çeşitli açılışlarda bulunan Erdoğan, Açılış ve temel atma törenlerine katılan Erdoğan’ın Konya mitingi, Şeb-i Arus öncesi ve 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ki Anadolu’daki en büyük mitingi oldu.
Programda 3500 polis görev aldı. Konya Büyükşehir Belediyesi miting alanında katılımcılara su, bayrak ve şapka dağıttı.
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Musul operasyonuyla ilgili Türkiye'nin talebinin koalisyon güçlerine bugün veya yarın ileteceğini açıklayarak, "Biz Irak'ta, Irak'ın birliği ve beraberliği için koalisyon güçleri içerisinde yerimizi almakta kararlıyız. Koalisyon güçleri eğer Türkiye'yi istemiyorlarsa B planımız devreye girer. O da olmuyorsa C planımız devreye girer" dedi.
"'HERKES MEYDANA' DENDİĞİ ZAMAN ER MEYDANINA YİNE KOŞARIZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Konya'daki toplu açılış töreninde halka hitap etti. 'Şimdi üçüncü darbe gelecekmiş' diyen Erdoğan, "Birileri farklı şeyler söylediler. Ne dediler, Almanya'ya iltica; ne dediler İtalya'ya iltica etti. Ama bilmiyorlar ki biz bu yoldaki terbiyemizi alırken, şöyle aldık. Eğer lider taşın arkasına saklanırsa millet dağın arkasına saklanır. Meydanlara dediğimizde, ölümüne dediğimizde benim aziz milletim meydanlara yürüdü. 'Herkes meydana' dendiği zaman er meydanına yine koşarız" ifadelerini kullandı.
"ÇOK FAZLA DİLLENDİRMESEK DE CİDDİ BİR MÜCADELE BAŞLADI"
Karanlık olayların arka arkaya geldiğini belirten Erdoğan, "Darbe tehditleri yakamızı hiç bırakmadı. 7 Şubat MİT kriziyle birlikte artık varlığı iyice hissedilmeye başlanan bir kuşatmayla dışarıdan çok fazla dillendirmesek de ciddi bir mücadele başladı. Açıkçası bir mücadele yürütüyorduk ama bunu açıklayamıyorduk. Karşımızdaki güçleri tam olarak tanımlamakta güçlük çekiyorduk. 2013 yılına geldiğimizde önce Gezi olaylarıyla arkasından 17-25 Aralık yargı, emniyet darbe girişimiyle, MİT TIR'larının durdurulması hadisesiyle her şey biraz daha netleşmeye başlamıştı" diye konuştu.
"BU OYUNA NE SURİYE'DE NE IRAK'TA PRİM VERMEYECEĞİZ"
Fırat Kalkanı harekatına ilişkin konuşan Erdoğan, Cerablus'a ılımlı muhaliflerle beraber girildiğini vurgulayarak, "Şu anda Cerablus'taCerablus halkı oraya yerleşmeye başladı. Arkadan Rai'ye girdik. Şu anda Rai'de güneye doğru ilerliyoruz. Kimlerle? Ilımlı muhaliflerle. Bu milletin güvenlik güçlerini de herkes bilecek. Kimdir bilecek? Koalisyon güçleri şu anda bizimle beraber hareket ediyor. Eyvallah. Koalisyon güçleri niçin PYD ile hareket ediyor? Niçin YPG ile hareket ediyor? İşte bunu anlamakta zorlanıyoruz. Bu koalisyon güçlerinin hemen hemen tamamına yakını bizimle dost. NATO ülkeleri var ki bunların stratejik ortağı biziz. Bunların terör örgütüyle beraber olmasını anlayamıyoruz. Şu anda teröristleri eğitenleri anlamakta zorlanıyoruz. Koalisyon güçlerinin içinde yer alanlar lütfen daha önce ifade ettiğimiz gibi, siz DEAŞ'la mücadeleyi PYD ile YPG ile değil, gelin 63 ülke; eğer 63 ülke bu DEAŞ'ı halledemiyorsa yöneticiler olarak biz bu işi bırakalım. Kimmiş PYD? Kimmiş YPG? Şu hale bakın. Ama oyun başka. Burada bir tuzak var. Tuzak başka. Oyun bizim üzerimizde oynanıyor. Kusura bakmasınlar biz bu oyuna ne Suriye'de ne Irak'ta prim vermeyeceğiz. Sonuna kadar üzerine üzerine gideceğiz" açıklamasında bulundu.
"NATO'DA ORTAĞIN TÜRKİYE İSE BİZİMLE MASAYA OTURACAKSIN"
İsim vermeden ABD seçimlerinde Demokrat Parti'nin adayı Hillary Clinton'ın PYD ve YPG'ye ilişkin açıklamalarını hatırlatarak, ABD'ye tepki gösteren Erdoğan, "Biz PYD ve YPG'ye silah desteği vermeye devam edeceğiz, diyorlar. ABD'deki seçim kampanyasında diyorlar. Yazıklar olsun. Senin NATO'da ortağın PYD mi? NATO'da ortağın YPG mi? NATO'da ortağın Türkiye mi? Eğer Türkiye ise bizimle masaya oturacaksın, adımı da bizimle beraber atacaksın. Biz bu işi bitiririz. Nitekim şu anda çok ciddi bir mücadele yürütüyoruz. Biz her terör örgütünden her türlü ihaneti, alçaklığı, kahpeliği bekliyoruz. Ona göre hazırlığımızı da yapmaya çalışıyoruz" dedi.
"15 TEMMUZ, İRADESİNİ BİR ŞARLATANA TESLİM ETMİŞ OLANLARIN YAPABİLECEĞİ BİR İHANET"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "FETÖ'nun da her yerdeki elemanları gibi TSK içindeki mensupları aracılığıyla belli birtakım girişimlerde bulunabileceğini elbette tahmin ediyorduk. Ama devletin uçaklarını, helikopterlerini, tanklarını, silahlarını gasp ederek, milletin üzerine yürümeleri bizim tahminlerimizin ötesinde bir durum olarak ortaya çıkmıştır. 15 Temmuz darbe girişimi ancak iradesini bir şarlatana teslim etmiş olanların yapabilecekleri bir ihanettir"
"YENİ UYGULAMALARIN ADIMLARINI BİRKAÇ HAFTA İÇERİSİNDE GÖRECEKSİNİZ"
FETÖ ile mücadele kapsamında yürütülen operasyonlara değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "Bu yapının içinde olanlardan 15 Temmuz'dan sonra gerçek anlamda pişmanlık duyan pek az kişi olduğunu görüyoruz. İnlerine gireceğiz, diyordum. Girdik mi? Ama daha bitmedi. Daha devam ediyoruz. Kaçacak delik arayacaklar. Şimdi yeni uygulamalar geliyor. Bu yeni uygulamaların adımlarını da atacağız. Fazla sürmez, şöyle birkaç hafta içerisinde bunları da göreceksiniz. Eğer bu milletin evladı olduklarını kabul ediyorlarsa gereğini yapacaklar. Eğer bu milletin evladı değillerse gereğini biz yapacağız. Olay bu kadar açık ve net"
"PİŞMANLIKLARINI DİLE GETİRSİNLER, HUKUK ONLARA KOLAYLIK SAĞLAR"
Devletin kollarının herkese açık olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Hala bir kısmı 15 Temmuz'u FETÖ denen bu ihanet çetesinin gerçekleştirdiğine inanmıyor. İnanmak istemiyor. Bir kısmının 15 Temmuz ile ilgili tek pişmanlığı darbenin başarıya ulaşamamış olmasıdır. Hakikat güneş gibi ortada. Artık biz bunları yutmuyoruz. Biliyoruz ki FETÖ, PKK'dan daha da tehlikelidir. Herkes bunu görsün. Ama bunların gözleri var görmüyor. Kulakları var duymuyor. Dilleri var konuşmuyor. Çünkü kalpler müdürlü. Kendileri bilirler. Millet ve devlet olarak bizim artık bu örgüte bakışımız, MGK'da aldığımız kararla diğer terör örgütlerinden geri değildir. PKK'ya, DEAŞ'a bakışımız neyse bunlara bakışımız da budur. Kendi itikadi sapkınlıkları, kendi hayal dünyaları sadece onları ilgilendirir. Devletimizin şefkat kolları herkese açıktır. Gelsinler, bildiklerini anlatsınlar. Pişmanlıklarını dile getirsinler, hukuk onlara bir kolaylık sağlar" ifadelerini kullandı.
"İDAM KARARI BANA GELİRSE BEN ONAYLARIM"
İdam tartışmalarına da değinen Erdoğan, idam kararının kendisine gelmesi halinde kararı onaylayacağını belirterek, "Marmaris'te bu kardeşinizi, eşimi, damadımı, kızımı, torunlarımı öldürmeye gelenler, soruyorum. Bunlar yakalandıkları zaman bizim güvenlik güçlerimiz bunları öldürdü mü? Ne yaptı? Aldı, yargıya teslim etti. Bizde intikam hırsı yok. Şimdi idam diyorlar. Bu haklı bir taleptir. Batı ne derse desin beni ilgilendirmiyor. Beni milletim ilgilendiriyor. Dünyanın büyük bir çoğunluğunda idam var mı? Var. Bunun kararını parlamento verir. Milletim şu anda parlamentoya teklif yapıyor. Ne diyor? İdam. Öyleyse parlamento nasıl idamı kaldırdıysa bu defa da bunu tartışmalıdır. Ondan sonra da kararını vermelidir. İdam kararını veriyorsa icra gereğini yapmalıdır. Bana gelirse ben onaylarım. Kanaatimi bu kadar erken açıklıyorum. Niye? Ben 241 şehidimizi terörde Mehmetlerimizi şehit edenlerin, onların o katillerini unutamam. Onlar bunun bedelini ödemelidir. Bunların af yetkisi bize ait değildir. Bunlara af yetkisi, onların anne ve babalarına aittir. Bu konuda biz konuşamayız. Bu konuda Batı konuşamaz. Parlamento bu konuda ne karar verirse atılacak adım o istikamettedir" diye konuştu.
"YAPILAN İŞLEMLER 15 TEMMUZ GİBİ BİR İHANET KARŞISINDA YAPILABİLECEKLERİN ASGARİSİ"
FETÖ soruşturmalarında mağdur olduğunu iddia edenler hakkında konuşan Erdoğan, "Bazıları diyor ki '15 Temmuz'un ardından yapılan operasyonlarda ölçü çok geniş tutuluyor. Çok fazla insan mağdur ediliyor'. Kusura bakmasınlar, kimse mağdur edebiyatı yapmasın. Asıl mağdurlar 241 şehidimizin yakınları. Katillerin yakınları mı, bu ülkeyi bu hale sokanların yakınları mı mağdur? Bu ne mantık? Şu anda yapılan işlemler 15 Temmuz gibi bir ihanet karşısında yapılabileceklerin asgarisidir. Cezaevlerindeki işkence iddiaları fiilen yalandır. Diğer mahkumlar hangi şartlarda cezaevlerinde kalıyorlarsa onlar da aynı şartlarda barındırılıyor. Elbette eksikler olabilir, yanlışlar çıkabilir. Tespit edilir edilmez, bunlar konusunda da gereken yapılıyor ve yapılacaktır. Ama mağduriyet edebiyatıyla 15 Temmuz'un hesabının sorulmasının önüne geçmeye çalışanlar varsa beyhude yere uğraşıyorlar. Kusura bakmasınlar. Biz şayet darbe başarılı olsaydı FETÖ mensuplarının bize ve milletimize neler yapacaklarını çok iyi biliyoruz" açıklamasında bulundu.
"DAHA TEMİZLİK, GÖREVDEN ALMALAR ŞART"
Terör örgütleriyle mücadelede kararlılık vurgusu yapan Erdoğan, "Bugün Türkiye eğer böyle güven içindeyse bugün Suriye'de, Irak'ta bekamıza yönelik tehditlere karşı kararlı bir mücadele yürütebiliyorsak işte o FETÖ alçaklarından büyük ölçüde temizlendiğimiz için. Daha temizlik şart. Görevden almalar şart. Olması lazım. Bunlar olmadan sırtımızı nereye dayayacağız? FETÖ'nun da PKK'nın da DEAŞ'ın da ülkemizin ve milletimizin düşmanı kim varsa onların da kökünü kurutmadan bu mücadele bitmeyecek" dedi.
"KOALİSYON GÜÇLERİ TÜRKİYE'Yİ İSTEMİYORLARSA B PLANIMIZ DEVREYE GİRER"
Irak'la yaşanan Başika krizi üzerinden olası Musul operasyonuna ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "Türkiye'nin kimsenin toprağında gözü yoktur. Bazılar diyor ki 'Başika'dan çıkın'. Biz elimizi, kolumuzu sallaya sallaya oraya gelmedik ki. Başika'ya bizi davet eden sizsiniz. Bizi Başika'ya davet ettiniz, şimdi de buradan çıkın, diyorsun. Sayın İbadi, bizi ziyarete geldiğinde bizzat kendisi bu talebini yaptı. Onun üzerine biz de oraya gittik. Şu anda koalisyon güçlerine talebimizi, arkadaşlarım bugün veya yarın iletecekler. Biz Irak'ta, Irak'ın birliği ve beraberliği için koalisyon güçleri içerisinde yerimizi almakta kararlıyız. Koalisyon güçleri eğer Türkiye'yi istemiyorlarsa B planımız devreye girer. O da olmuyorsa C planımız devreye girer. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bir kabile devleti değildir. Bunu böyle bilsinler. Kimse bizi iç işlerine karışmakla itham etmesin. Biz kimsenin iç işlerine karışmıyoruz. Biz sadece kendi vatanımızın geleceğini güvence altına almaya çalışıyoruz"
"MİLLETİM 'EVET' DİYORSA BAŞKANLIK SİSTEMİNE ADIMI ATALIM"
Başkanlık sistemi ve yeni Anayasa vurgusu da yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Fiili bir durumla karşı karşıyayız. Yapılan kamuoyu araştırmalarına baktığımızda milletim başkanlık sistemi, diyor. Ben de diyorum ki parlamentodaki siyasi partilerimize, gelin millete götürelim. Eğer milletim 'Evet' diyorsa 'Hayırlı olsun' diyelim ve başkanlık sistemine adımı atalım. Sorun şahsımdan kaynaklanmıyor. Şahsımın yönetim anlayışından kaynaklanıyor. İstiyorum ki patinaj yapmayalım. Hızla yola devam edelim. Bizim sistemimiz, Meclis tarafından seçilen Cumhurbaşkanlığı makamını daha çok vesayet sistemi altına alıyor ve bundan dolayı burada sıkıntı. 2014'ten itibaren fiilen bizatihi kendisi siyasi konumda olan Cumhurbaşkanlığı uygulaması sistemin restorasyonunu zorunlu hale getiriyor. Biz 2011 yılından itibaren bu sorunun çözümünü de içeren yeni bir Anayasa yapılması gerektiğini savunuyoruz. Türkiye'nin yeni bir Anayasa yapabileceğini ve bunu hak ettiğini söylüyoruz. Bu konuda nihai sözü millet söyleyecektir. Siyaset kurumunun yeni Anayasa ve başkanlık sistemi konusunda inisiyatif alması partilerimizi zayıflatmaz tam tersine güç kazandırır."
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.