15 Temmuz, milli iradeye vurulmak istenen pranga, demokrasinin esir alınmak istenmesi ve bunun sonucunda Hakimiyeti Milliye’nin gayrı meşru odaklara tesliminin planıdır.

Ülkemizde birçok darbe olmuş fakat hiçbiri milletimizin nezdinde bu denli tesirli olmamıştır. Milletimiz, her darbe sonrası ülkenin düştüğü durumdan hareketle darbeye karşı yekvücut olmuş darbenin karşısına dikilmiş, meydanlardan aslını unutmuş, beyinleri satın alınmış kurşun askerlere, ederi bir dolar hainlere karşı direnmiş ve bunun neticesinde de, milli irade kazanmış, demokrasi bayram etmiş ve milli birlik ruhu geri gelmiştir.

Türk Milliyetçiliğin özünde demokrasi vardır. Türk Milliyetçiliği ile demokrasi ikiz kardeştir.

Merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş beyefendi bu konuda, "En kötü sivil yönetim, en iyi askeri yönetimden iyidir. Milletin iradesine hukuk dışı yollarla, sebebi ne olursa olsun müdahale edilmesine asla müsaade edilmemelidir." der.       

Saygıdeğer Liderimiz, Genel Başkanımız Sayın Dr. Devlet Bahçeli beyefendi, 15 Temmuz hakkında Genel Merkezimizin üzerinden alçak uçuş yapan ve sonik patlamalara neden olan jetlere aldırış etmeden, darbeyi farklı olarak isimlendirenlere karşı çıkmış bunun başından beri bir darbe olduğunu vurgulamış ve her türlü darbenin karşısında olduğunu ve daha güvenli bir yere geçelim diyenlere karşı "Burası Türk Milliyetçilerinin genel merkezidir, buradan daha güvenli bir yer Türkiye’de yoktur" diyerek süreci başından beri takip etmiş, kalkışmanın önünü arkasını daha önceden bildiği için hükümetten yana tavrını açıkça ifade etmiştir.

Her anı kahramanlıklarla dolu 15 Temmuz bizim ve bizden sonraki nesillere anlatılacak büyük bir muzafferiyettir. Bugünü anmak her ferdin önemli bir görevidir. 

Bu düşüncelerle, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günümüzü kutluyor, hain kalkışma sonucu şehadet şerbeti içmiş tüm şehitlerimizi rahmet ve dua ile anıyor, gazilerimize şükranlarımızı sunuyor, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günün demokrasi şöleninde geçmesini diliyorum.

NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE!