ERCAN: “BİL Koleji Dimdik Ayakta, Kimseye Bir Kuruş Borcumuz Yoktur”
“Bil Koleji olarak dimdik ayaktayız.
Ereğli’nin sevilen iş insanı ve 1 Temmuz itibariyle Bil Koleji Yönetim Kurulu Başkanı olan Halil Ercan, Bil Koleji’ni yıpratmak için ortaya atılan iddiaların doğruluğu yansıtmadığına dikkat çekerek; “Bil Koleji olarak dimdik ayaktayız. Okulumuz 35 Milyon’a mal oldu. Dolayısıyla kullandığımız teknolojiyi de gördünüz. Tabi insanlar sizin başarılarınız noktasında bir şey söyleyemeyince, daha önce TED Koleji’nde ya da Ereğli Koleji’nde uyguladıklarını uygulama çalışıyorlar. Buna verilecek tek cevabım var. Benin 4 tane şirketim var. Ereğli’deki tüm özel okullar ve özel eğitim kurumlarındaki ciroları topladığınız zaman benim 1 şirketimin cirosu etmez. Bunu gösteriş amaçlı söylemiyorum. Lütfen yanlış anlaşılmasın. Bizim ne bankalara, ne personelimize ya da piyasada kimseye bir tek kuruş borcumuz yoktur” dedi.
Ereğli’nin sevilen iş insanı ve Bil Koleji Yönetim Kurulu Başkanı Halil Ercan, Yönetim Kurulu Başkanı olduktan sonra ilk basın toplantısını gerçekleştirdi. Ercan, Ereğli’de bazı özel okulların Bil Koleji üzerinde yarattığı algıya yönelik düzenlediği toplantıda, Bil Koleji’nin sağladığı başarılar ve eğitim standartlarından da bahsetti. Ercan; “Kahvaltılı toplantı yaptık. Tabi ki biliyorsunuz, kahvaltıyı çocuklarımızın yemek yediği gıda ihtiyaçlarını karşıladığı yerde yaptık. Bugün o ortamı görmenizi, yemeklerin nereden piştiğini, nasıl dağıtıldığını ve ortamdaki ferahlığı göresiniz diye yaptık. Dolayısıyla bu okulu yaparken biz çocuklarımızı en iyi şartlarda, en iyi fiziki ortamda ve en iyi eğitimlerini alarak gelecek hayatlarına dair yaşantılarını en iyi şekilde yürütmeleri için bu okulu böyle düşünüp böyle inşa ettik” ifadelerini kullandı.
“BİL KOLEJİ OLARAK BAŞARIDAN BAŞARIYA KOŞTUK, BAŞARIMIZI KABULLENEMEYENLER BİL KOLEJİNİ YIPRATMAYA ÇALIŞIYOR”
Ereğli Bil Koleji olarak kuruldukları yıldan itibaren başarıdan başarıya koştuklarının da altını çizen Ercan şunları kaydetti: “Bu yıl dördüncü yılımız dört yıl boyunca başarıdan başarıya koştuk. Başarı sadece eğitim, öğretimin olmasıyla değil, sportif faaliyetlerde, kültürel faaliyetlerde ve sosyal faaliyetlerde başarıdan başarıya koşturduk. Dolayısıyla biz Bil Koleji ailesi olarak, hiçbir zaman lafla, sözle işimiz olmadı. Her yaptığımız yönetim kurulu toplantısında diğer kurumların ne yaptığı değil, bizim ne yapacağımız üzerine tartıştık. Bu bağlamda maalesef Ereğli’de olumsuz şeyler oluyor. Bazı özel kurumlar, kuruluşlar çok büyük başarılar kazanmışlar gibi Ereğli halkına lanse ettiriyorlar kendilerini. Benim de bu toplantıyı yapma sebebim bazı şeyleri ifşa etmektir. LGS noktasında öğrencilerimiz şöyle başarılar ettiler gibi açıklamalar yapıyorlar. Ama baktığımız da son sene devlet kurumlarından alınmış başarılı öğrenciler. Eğitim ve öğretimlerini başka okullarda başarılı şekilde yürütüp son sene alınmış öğrenciler bunlar. Bizim kurumumuzdan da son sene birçok öğrenci gitti. Biz kurum olarak olabilir, gidebilir dedik. Belki veli memnuniyetsizliği vardır diye düşündük. Ama ardını araştırdığımız da çok farklı şeyler ortaya çıktı. Ben Ereğli halkına sadece şunu söyleyeceğim. Bir başarıya bakarken günümüzdeki başarılara değil, geçmişteki başarılara baksınlar. Gittikleri kuruma da şunu sorsunlar LGS’de kaç çocuğunuz Fen Lisesi’ni kazandı. 15 çocuk. Peki bu 15 çocuk kaçıncı sınıftan beri sizin okulunuzda diye soru sorsunlar. Zaten orada gerçek ortaya çıkar. Yada lise son sınıfta üniversite sınavına girmiş kaç çocuğu yetiştirdiler bunu sorsunlar. Kazanan çocuğun kaç yıldır bu kurumda eğitim aldığını sorsunlar. Devlet okullarında iyi eğitim alarak başarılı olmuş çocukları son sene alarak, bunu sanki kendi başarıları gibi göstermeleri Ereğli halkının yanıltılmasıdır. Ben yaptığım her işte dürüstlüğü, doğruluğu ilke edinmiş bir insanım. Ereğli halkı da bunu çok iyi bilir yaptığımız işler noktasında. Biz eğitim noktasında karlılık veya para kazanalım diye girmedik bu işe. Ereğli’de iş insanı olarak sahip olunan tek yer Bil Koleji. Diğer kurumlara baktığınız da çoklu öğretmen ortaklıkları olan öğretmen arkadaşların kurduğu sistem. Ama bizde öyle değil. Biz bu zamana kadar ne kadar kar elde ederiz, ne yaparsak kar ya da zarar ederiz anlayışıyla değil. Düzgün, düzenli, üsluplu bir eğitim noktası hedefledik. Okul müdürlerimiz ile oturup yaptığımız toplantılar da çocuklarımızın sağlık yönünü, fiziki yönünü ve ortamın her zaman önemli olduğunu söyledik. Bizim okulumuza kesinlikle sigara giremez. Sigara bizim okuldan atılma nedenidir. Bizim okulumuza farklı özel kolejlerde duyduğumuz şeyler giremez. Çünkü bizim kolejimiz buna asla müsaade etmez. Biz Bil koleji olarak çocuklara sağladığımız fiziki ortamlarla ahlaki anlayışı hedef alan bir anlayış belirledik.”
“LGS SINAVINDA YÜZDE 66’LIK BAŞARI ELDE ETTİK”
Pandemi şartlarına rağmen devam eden eğitim ve öğretimin meyvelerini de LGS sınavında topladıklarına vurgu yapan Ercan; “Bu sene LGS sınavına 27 öğrencimiz girdi. 27 öğrencimizden 8’i yüzde 5’lik dilime girdi. Bir öğrencimizde sınırda kaldığı için Fen Lisesi’ne giriş sınırına baktığımızda 9 öğrenci diyebiliriz ama biz 8 öğrenci alarak Fen Lisesi’ne giriş sağladık. Diğer öğrencilerimizde yüzde 12’lik dilime girdi ve Türkiye’nin çeşitli Fen Liseleri’ne girebiliyor. Yani yüzde 66’lık bir başarı elde ettik. Ayrıca enteresan bir şey söyleyeceğim. 8’inci sınıfa kadar bizden eğitim alarak son sene ayrılan 8 öğrencimiz de farklı okullarda derece yapmış durumda. Şimdi size söylüyorum. Pandemi sürecinde bir yılda mı bu çocuklar bu hale geldi. Bu durumu Ereğli halkının takdirine bırakıyorum. Bununla alakalı olarak eğitim camiasından kimle oturup konuşursanız aynı şeyleri söylerler. LGS sınavında verilerini paylaştığımız tüm çocuklarımız kendi çocuklarımız. Hiç biri reklam olsun başka okullardan alınmış çocuklar değil. Biz kendi başarılarımız noktasında, kendi yaptıklarımızla gurur duyan onur duyan kişileriz” şeklinde konuştu.
“BİL KOLEJİ OLARAK 3 YILDA 26 TANE KUPA KAZANDIK”
Bil Koleji olarak sadece eğitim ve öğretim başarısı değil sportif başarılar da elde ettiklerini kaydeden Ercan şunları söyledi: “Okulumuzun fiziki yapısını gördünüz. Şimdi çocuklarımız okula gelsin, velilerimiz parasını ödesin çocuklar gitsin gibi bir anlayışımız olmadı. Geçen yıl pandemi sebebiyle hiçbir sportif faaliyet olmadı biliyorsunuz. Bil Koleji olarak 3 yılda 26 tane kupa almışız. Voleybol da Ereğli 1’incilği, Konya 1’inciliği ayrıca Türkiye çapında Fenerbahçe gibi takımların yer aldığı son 16 turnuvasına kalarak Ereğli’yi ve Bil Kolejini tanıttık. Ayrıca ana okul ve ilkokul öğrencilerimize robotik kodlama eğitimleri veriyoruz. Ayrıca pandemi sürecinde sosyal bir görev üstlenen Bil Koleji kendi makinalarıyla siperlik ürettik. Pandemi ortaya çıktıktan 15 gün sonra üretmeye başladık. Bu siperlikleri Devlet Hastanemizdeki sağlık personellerimize ve emniyet mensuplarımıza dağıttık. Okulumuzu halka açtık. Drone eğitimi gibi birçok noktada çalışmaların yapılmasına katkı sağladık. Şimdi böyle bir okul yapmışız. Hiçbir maddi beklentimiz yok. Ereğli’ye katkı sağlama noktasında çalışmalar yürütmüşüz. Gerçek başarı ile yola çıktık. Kurumumuzda huzur ve oturmuş bir kadro ile hizmet veriyoruz.”
“ORTAYA ATILAN BİL KOLEJİ BATTI, EKONOMİK OLARAK SORUN YAŞIYOR İDDİLARI YANLIŞTIR”
Son günlerde ortaya atılan ve Ereğli gündemini meşgul eden Bil Koleji’nin battığı iddialarına da cevap veren Ercan, bu iftirayı ortaya atanlara sert şekilde yüklenerek şunları kaydetti: “Okulumuz 35 Milyon’a mal oldu. Dolayısıyla kullandığımız teknolojiyi de gördünüz. Tabi insanlar sizin başarılarınız noktasında bir şey söyleyemeyince, daha önce TED Koleji’nde ya da Ereğli Koleji’nde uyguladıklarını uygulama çalışıyorlar. Buna verilecek tek cevabım var. Benin 4 tane şirketim var. Ereğli’deki tüm özel okullar ve özel eğitim kurumlarındaki ciroları topladığınız zaman benim 1 şirketimin cirosu etmez. Bunu gösteriş amaçlı söylemiyorum. Lütfen yanlış anlaşılmasın. Bizim ne bankalara, ne personelimize ya da piyasada kimseye bir tek kuruş borcumuz yoktur. Geçmişte insanları bu şekilde korkutarak okulların sıkıntı yaşamasına sebep olmuşlar ama o insanlar bunu yaparken aslında kendilerine zarar verdiklerinin farkında değiller. Bununla alakalı velilerimizin korkusu varsa ben günün 2-3 saati okuldayım. Ben eğitimci değilim ama iyi bir işletmeciyim. İyi şirket yöneten insan olduğumu düşünüyorum. 1 Temmuz itibari ile yönetim kurulu başkanı oldum. Gelip çayımızı kahvemizi içebilirler. Son bir haftadır bu olay ile karşılaştık. Beni gören velilerimiz bu iftiraları atanlara ağır ithamlarda bulunarak, çocuklarını okula kaydını yaptırarak çıktılar.”
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.