EREĞLİ YÜKSELİŞE GEÇTİ!
Ereğli’de 5 yıl boyunca Bil Koleji bünyesinde faaliyet gösteren okul Türkiye’nin en önemli kolejlerinden olan Yükseliş Koleji bünyesine geçerek yeniliğe imza attı.
Türkiye’nin en önemli kolejlerinden olan Yükseliş Kolejleri, Ereğli’de 18’inci şubesini açtı. Daha önce 5 yıl boyunca farklı bir isim ile faaliyet gösteren okulun geçiş töreni için bugün basın toplantısı düzenlendi. Düzenlenen toplantıya Yükseliş Kolejleri Onursal Başkanı Nuri Üysen, Yükseliş Kolejleri Ereğli Yönetim Kurulu Başkanı Halil Ercan, Yükseliş Kolejleri Ereğli Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Mutlu Akpınar, Yükseliş Kolejleri Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Dabağ, Yükseliş Kolejleri İskenderun Genel Müdürü Aykut Davut Ökten, İş İnsanı Mustafa Özşenol, Ereğli Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Başkanı Mustafa Oymak, STK temsilcileri, veliler, öğretmen ve öğrenciler katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan basın toplantısında ilk olarak sözü Yükseliş Kolejleri Ereğli Yönetim Kurulu Başkanı Halil Ercan aldı. Ercan; “Bugün Ereğli’nin eğitim ve öğretimi noktasında önemli bir gün. 5 yıl boyunca Bil Holding çatısında altında eğitim ve öğretim sürecini tamamladık. Eylül ayında bu süreç bitti. Dolayısıyla Ereğli’ye marka yapısı daha güçlü, akademik başarılarını uzun yıllar sürdürmüş, öğrencilerimizi akademik noktada nasıl daha güçlü bir şekilde başarıya götürürüz düşüncesi ile Yükseliş markasına geçme kararı aldık. Hepimize hayırlı uğurlu olsun diyorum. Tabi ki, öğrencilerimizin eğitim ve öğretimi bizler için çok önemli. Ülkemizin başarısı sizlerin başarısı ile daha da güçlenecek” dedi.
“EĞİTİM VE ÖĞRETİME VERDİĞİMİZ ÖNEM İÇİN EREĞLİ’YE YÜKSELİŞ KOLEJİ’Nİ KAZANDIRDIK”
Ercan’ın konuşmasının ardından konuşma gerçekleştiren Yükseliş Kolejleri Ereğli Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Mutlu Akpınar, eğitim ve öğretime verdikleri önem noktasında Yükseliş Koleji’ni Ereğli’ye kazandırdıklarını kaydederek; “Eşim ve değerli abim Mustafa Özşenol eğitim noktasında beni teşvik ettiler. Ben İzmir de yaşıyorum ama benim memleketim Ereğli. İzmir de görev yaptığım süre boyunca da hiçbir zaman memleketimden kopmadım. Ereğlili olmaktan her zaman onur duydum ve bunu da sizinle her zaman paylaştım. İnsanın en değerli yatırımı eğitimdir. Okul yaşamında olsun, sosyal yaşamda olsun insan bulunduğu ortamdan etkilenir. Bu yüzden çocuklarımızın onların potansiyelini işleyecek kaliteli bir okulda okumasını isteriz. Anaokulunda başlayan eğitim yaşamını bir dönüşüm çağı haline dönüştürürken, çocuğumuzun parlak bir geleceğe sahip olması içinde var gücümüzle çalışırız. İşte Yükseliş Koleji çocuğumuzun özünde taşıdığı potansiyeli işleyerek onu olabileceğinin en iyisi olması için var. Bu yüzden Ereğli’ye bugün Yükseliş Koleji’ni kazandırıyoruz. Şu 4 kavrama dikkatini çekmek istiyorum. Potansiyel, yetenek, kariyer ve eğitim. Bu kavramlar insanın hayatta neler yapabileceğini anlatıyor. Bu Dünya da nasıl var olacağını da gösteriyor. Potansiyel, yetenek, kariyer, ilgi bunların bir bölümü doğuştan bir armağan. Bir bölümü ise yetiştirilen, kazandırılabilen yeteneklerdir. Potansiyel vardır ancak işlenmesi gerekir. Yetenek yaygınlıktır ancak yönlendirilmesi gerekir. Her insanın kariyeri vardır. Ancak uyum sağlayacak bir planlama yapılması gerekir. İlgi güçlü bir yaşam motivasyonudur ancak beslenmesi gerekir. Çocuklarınızın okuyacağı okul onu işlemeli, yönlendirmeli, planlamalı ve beslemelidir. İşte Yükseliş Koleji de bu anlayışla Ereğli de” diye konuştu.
“ÖNCE EĞİTİM VE İNSAN YETİŞTİRMEK”
Daha sonra konuşma gerçekleştiren Yükseliş Kolejleri Onursal Başkanı Nuri Üysen, eğitim ve öğretimin önemine vurgu yaparak; “Biz bugün buraya bir okulun adının değiştirmeye gelmedik. Yükseliş’in sadece adı verilmeyecek buraya. Yükseliş Kolejleri’nin eğitim anlayışını da buraya getirmiş olacağız. Yıllardır MEB’in eğitim anlayışı öne alındı. Dershane anlayışı ile de kafasını testen kaldırmayan, sosyal yaşamı olmayan bir nesil yetiştirilmeye çalışıldı. Özgüveni olmayan, çocukluğunu gençliğini yaşamayan bir nesil çıkardılar ortaya. Biz Yükseliş olarak bu zihniyeti değiştirmeye geldik. Özgüveni gelişmiş, bir enstrüman çalabilen, İngilizce’yi rahatlıkla konuşabilen, soran, soruşturan, hakkını arayan gençler yetiştirmek için eğitim felsefesi benimsedik. Bizim okullarımızda her türlü sosyal etkinlik yapılır. Özgüveni gelişmiş bir çocuğun, kafasını dersten kaldırmayan bir öğrencinin öğrendiğini 2 saatte öğrenir. Dolayısıyla MEB’in belirlediği esaslarda eğitim yapmayı hedefliyoruz. Yanında sosyal etkinliklerin olduğu, akademik başarının olduğu bir okul oluşturmak için gerekli gayreti göstereceğiz. Eğitim ve sağlık iki alanda ticari olarak düşünülmez. Eğer eğitime ticari zihniyet ile bakarsanız o zaman ilk olarak para kazanmaya bakarsınız. O zaman da gerçek anlamda eğitim veremezsiniz. Önce eğitim, önce insan yetiştirmek önemli” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından soru cevap kısmı ile basın toplantısı sona erdi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.