ÇSGB Bakan Yardımcısı Halil ETYEMEZ, Eğitim Birsen Ankara 3 Nolu Şube Başkanlığının Öğretmenler Günü Münasebetiyle Düzenlediği Merasime Katıldı. Etkinlikte konuşan ETYEMEZ:

”Öncelikle, memleketimizin ilim ve irfan alanında gelişmesi yönünde çaba sarf eden fedakâr öğretmenlerimizle bu gece vesilesiyle bir arada olmaktan duyduğum memnuniyeti ve mutluluğu dile getirerek sözlerime başlamak istiyorum.

Eğitim-Bir-Sen, Ankara 3 No’lu Şube, Keçiören Temsilciliği’nce düzenlenen bu program vesilesiyle bizleri buluşturan, sendika yetkililerine de buradan teşekkür ediyorum.

Değerli Öğretmenler, Kıymetli Katılımcılar,

Kurtuluş Savaşı’ndan sonra Atatürk’e “İşte memleketi kurtardınız, şimdi ne yapmak istersiniz” diye sorulduğunda O, “Eğitim Bakanı olarak, milli irfanı yükseltmeye çalışmak en büyük emelimdir” diyerek eğitimin toplum açısından önemini çarpıcı bir şekilde ortaya koymuştur.

Değerli Misafirler, Saygıdeğer Katılımcılar,

Dünyanın en kutsal mesleklerinin başında gelen öğretmenlik, doğrudan insanı ve onun oluşturduğu medeniyeti şekillendirdiği için tarih boyunca en çok değer verilen görev olmuştur.

Öğretmenler toplum ve Medeniyet inşasında çok önemli yere sahiptirler.  Medeniyetimizde de öğretmenlik mesleğine ve öğretme işine ayrı bir değer verilmektedir.

Öğretmenlik, insanlık tarihinin en önemli ve ölümsüz mesleğidir.

Değerli Öğretmen Kardeşlerim,

Medeniyetler öğretmenlerle kuruldu.

Nurettin TOPÇU’nun da belirttiği gibi ‘Muallimlerin en mukaddes görevi medeniyet kurucu bir nesil yetiştirmeleridir.’ Öğretmenler sadece bir memur değildir; belki genç ruhları kendilerine has düşüncelerle bir örs üzerinde döverek işleyen birer demircidirler. Bakınız;

Yunan medeniyeti; meydanlarda, pazarlarda gençlere öğretmenlik yapan filozofların eseri olmuştur.

İslam, medreselerinin çatısı altında üç kıtaya hükmetti.

Rönesans, üstatların yükseltildiği devirdir.

Alman birliğinin kuruluşunda öğretmenlerin önemli rolü olduğunu biliyoruz.

İstiklal savaşımızda, cepheye sırtında gülle taşıyan köylü kadın kadar istilanın acısını damarlara aşılayan öğretmenin rolü büyük olmuştur.

Peygamber Efendimiz ilk öğretmendi. Öğreten o, inandıran o, yürüyen o idi. Devlet ve okul işlerini birleştirmiş, devleti okul haline getirmişti.

Orhan’ı yetiştiren de, Fatihi cihanda harika bir manevi olgunluğa sahip kılan Akşamseddin de bildiniz gibi öğretmendir, muallimdir.

Değerli Katılımcılar, Saygıdeğer Misafirler,

Hayatımızı şekillendiren en önemli süreçlerden biri de kuşkusuz eğitim sürecidir.  Anne karnından başlayan ve hayat boyu devam eden eğitim sürecinde ilgimiz, yeteneğimiz ve eğitimcilerimiz önemli rol oynar.

Kalkınmanın temel şartı olan eğitim ve öğretimin kalitesi bir toplumun dünya üzerindeki yerini belirler. Bir milletin çağdaş ülkeler seviyesine erişebilmesi eğitime yaptığı yatırım ve eğitime verdiği değerle doğru orantılıdır.

Beşeri sermayeye yatırım yapan ülkelerin, küresel rekabette bir adım öne çıkacağı vurgulanmaktadır. Bu bağlamda kalkınma planımızda dört ana ekseninden birini de “Nitelikli İnsan, Güçlü Toplum” olarak oluşturduk.

Bu başlık altında, “insan için ve insanla beraber kalkınma” yaklaşımının hayata geçirilmesi, gelişmişliğin toplumun farklı kesimlerine yaygınlaştırılması amacıyla uygulanacak politikalara yer veriyoruz.

Bu açıdan, hükümetimiz döneminde, bütçeden en büyük payın eğitime ayrıldığını bir kez daha vurgulamak istiyorum. İktidara geldiğimizde 400 bin  olan öğretmen sayısını 11 yıllık dönemde iki katına çıkararak 800 bine çıkardık.

Değerli Misafirler ve Saygıdeğer Katılımcılar,

Kültür, sanat, bilim, teknoloji ve ekonomik alanlarda kalkınmış ve ilerlemiş olan uluslar, eğitim ve öğretim sorunlarını çözmüş toplumlardır.

Bu nedenle öğretmenlerimizin, bu zor görevi tam anlamıyla yerine getirecek biçimde yetiştirilmeleri ve meslek hayatları boyunca, sürekli geliştirilmeleri gerekmektedir.

Öte yandan, “İnsan mühendisi” diye tanımlanan öğretmen olabilmek için ise, öncelikle çok özverili büyük bir yüreğe, ideallerle yüksek duvarları örülen yıkılmaz bir sevgi kalesine sahip olunmalıdır.

Değerli Misafirler ve Saygıdeğer Katılımcılar,

Öğretmenler, her işi bilen, her işi yapan, bilgi deposu ve ayaklı kütüphane olmak yerine; bilgi kaynaklarını öğreten, yönlendiren, değerlendirme alışkanlığı kazandıran eğitimciler olmalıdırlar.

Öğretmenlik mesleği, her şeyden önce bir ideal, gaye ve bir hizmet mesleğidir.

Öğretmenlik mesleği, bir fedakârlık mesleğidir.

Toprak altına atılan bir tohumun, onlarca tohum verebilmesi için kendisini feda etmesi gibi, bir öğretmen de hayatını bu anlamlı ve şerefli meslek uğruna adayabilmelidir.

Bu anlamda öğretmenlerimiz bir mum gibidir, kendilerini tüketerek başkalarına ışık vermektedir.

Bir insanı kurtarmanın, bir âlemi kurtarmak kadar önemli olduğu çok iyi bilinmelidir. Çünkü iyi eğitilen bir insan, huzurlu bir toplum ve mutlu bir gelecek demektir.

Başağın yetişmesine engel, zararlı otlar değil; çiftçinin ihmalidir. Bunun için muhatabı insan olan öğretmenlerin yapacağı bir hatanın telafisi yoktur.

Değerli Öğretmen Kardeşlerim,

Baş döndürücü bir gelişimin olduğu bir çağda yaşıyoruz.

Bunun için öğretmenlerin kendilerini yenilemeleri, gelişmeleri yakından takip etmeleri gerekir. Öğretmen, hayatının her aşamasını planlamalıdır.

Öğretmen yarını bir gün önceden yaşayan kişi olmalıdır. Onun hayalleri olmazsa, başkalarının hayallerinin de önemi olmayacaktır.

Öğretmenin kendindeki gücü fark etmesi, harekete geçirmesi ve elindeki işlenmeyi bekleyen servetin kıymetini bilmesi gerekir. Öğretmenler, çeşitli bahanelerin ardına sığınarak kendindeki bu gücü ve serveti eritmemelidir.

Değerli Katılımcılar, Değerli Misafirler,

Burada şunu da özelikle vurgulamak istiyorum, teknolojik imkânlar ne kadar ilerlese de, bilgiye erişim ne kadar kolaylaşsa da, bilgi kaynakları ne kadar farklılaşsa ve artsa da;

Dünya var olduğu sürece, öğretmenlik mesleğine ve bir öğretmenin rehberliğine duyulan ihtiyaç, geçmişte olduğu gibi gelecekte de azalmaksızın devam edecektir. Bu önemli günde, bu olgunun herkesçe böyle bilinmesini bir kez daha özellikle vurgulamak istiyorum.

Eğitim Camiasının Değerli Üyeleri,

Bakanlık olarak sorumlu olduğumuz kamu personeli alanında öğretmenlerimizin özlük haklarını (imkânlar doğrultusunda) iyileştirici düzenlemeler yaptık. Bu anlamda;

• Öğretmenlerimizin eğitim öğretim tazminatlarını 2014 yılının birinci yarısında 75 TL, ikinci yarısında da 75 TL olmak üzere toplam 150 TL arttırdık.

• Taban aylıktaki artış da dikkate alındığında öğretmenlerimizin maaşlarında 2014 yılında yaklaşık 273 TL net artış sağladık.

• Öğretim yılına hazırlık ödeneğini; 2014 yılında 110 TL artırılmak üzere 850 TL’ye, 2015 Yılında ise 950 TL’ye yükselttik.

Değerli Katılımcılar, Değerli Misafirler, Eğitim Camiasının Değerli Üyeleri,

Bu vesileyle, kamu hizmetine eğitim camiasında başlayan ve sizler gibi eğitim camiasının neferi bir kardeşiniz olarak,

Geleceğimizin ve Medeniyetimizin teminatı olan çocuklarımızı başarıyla yetiştiren, milletimize yakışır bir şekilde eğiten ve onları geleceğe hazırlayan tüm öğretmenlerimizin,

Öğretmenler Gününü kutluyor, aramızdan ahirete intikal eden öğretmenlerimizi de hayırlı dualar ve rahmetle anıyor,

Hepinizi sevgi, saygı, muhabbet ve hürmetle selamlıyorum.”dedi.