ETYEMEZ ULUSLARARASI ŞEKER SEMPOZYUMUNDA
ÇSGB Bakan Yardımcısı Halil ETYEMEZ Şeker İş sendikasınca düzenlen Şekerin Geleceği konulu Uluslararası Şeker Sempozyumuna Katıldı. Ankara Hilton...
ÇSGB Bakan Yardımcısı Halil ETYEMEZ Şeker İş sendikasınca düzenlen Şekerin Geleceği konulu Uluslararası Şeker Sempozyumuna Katıldı. Ankara Hilton Otelde düzenlenen sempozyumda konuşan ETYEMEZ:''
Sınırların ortadan kalktığı, krizlerin ve darboğazların sınırları aşıp küresel etkiler gösterdiği dünyada, gıda sektörü sadece ulusal ve bölgesel önem taşımaz. Aynı zamanda küresel bir öneme de sahiptir.
Ülkemiz açısından gıda sektörü, diğer sektörlerin içerisinde farklı bir öneme sahiptir. Bu açıdan, Cumhuriyetin ilk yıllarında yapılan önemli yatırımların, gıda üretiminin devamlılığını sağlayacak şekilde planlanmış olması, bunun önemli göstergelerinden biridir.
1926 yılında Alpullu’da ilk defa şeker fabrikası açılmış ve şeker üretimi başta olmak üzere gıda sektörü Cumhuriyetimizin ilk yıllarının lokomotif sektörlerinden biri haline gelmiştir.
Bugüne kadar önemini koruyan gıda sektörü hükümetimiz döneminde de öncelikli alanlardan biri olarak yerini almıştır.
Hükümetimiz döneminde gıda sektörünün yaşam alanını oluşturan tarım sektöründe büyük reformlar yapmamız, verdiğimizteşvikler ve gerçekleştirdiğimiz yatırımlar bu konuya bakış açımızın en önemli göstergesidir. Verilen teşvik ve yapılan yatırımları, rakamlarla somutlaştırmak gerekirse;
Tarım sektörüne yapılan teşvikler 2002 yılında 1,868 Milyar TL iken, bu teşvikleri 2013 yılında yaklaşık 9 Milyar TL’ye çıkardık.
Son 12 yılda çiftçilerimize verilen nakit destek miktarını %365 arttırdık.
2003 ila 2013 yılları arasında çiftçilerimize 60 Milyar TL nakit destek verdik. 2014 yılında ise üreticilerimize; 9,7 Milyar TL tarımsal destek vereceğiz.
2003-2013 döneminde toplam 4 Milyar 657 Milyon TL mazot desteği ödemesi yaptık.
Son 12 yılda tarıma verdiğimiz özel önem ve destek sayesinde;
Türkiye, tarımsal ekonomik büyüklük açısından; 2002’de Avrupa’da 4. dünyada 11. Sırada yer alırken;
Bugün Avrupa’da 1. dünyada 7. Sırada yer almaktadır.
Bu konuda 2023 hedefimiz, dünyanın ilk 5 ülkesi arasında yer almaktır.
Değerli Katılımcılar,
Biz ülke olarak gıda sektörüne büyük önem veriyoruz, çünkü gıda güvenliğinin bir devletin varlığının en önemli dayanaklarından biri olduğunun bilincindeyiz. Gıda mevzuatımızı, AB gıda mevzuatı ile uyumlaştırdık, ülkemizin her yerindeki vatandaşımızın tarladan sofraya güvenilir gıdalar tüketebilmesini sağladık.
Bu kapsamda ;
Halkımızın 24 saat arayarak ihbar ve şikâyetlerini bildireceği 174 ALO gıda hattını 2009 yılında faaliyete geçirdik.
2002 yılında 1.500 denetçi ile 39 bin denetim yapılmış iken, 2013 yılında 4.890 denetçi ile 515 bin denetim yaptık.
Halkımızın sağlığını tehlikeye atan, taklit veya tağşiş yapıldığı kesinleşen, bozulmuş, değiştirilmiş gıdaları üreten ve/veya satan firmaları, kamuoyuna duyurmaya başladık.
2014 yılı Küresel Gıda Güvenliği Endeksinde, Türkiye 107 ülke arasında 37’nci sırada yer almıştır.
Hedefimiz ülkemizi daha üst sıralara taşımak. İcraatlarımıza ve çalışmalarımıza bu doğrultuda kararlı bir şekilde devam ediyoruz.
Değerli Katılımcılar,
Küreselleşen dünyada sadece kendine yetebilen, kendi ihtiyaçları için üretim yapan ülkelerden bahsetmek mümkün değildir.
Sınırların kalktığı bir dünyada, ağlar gibi örülmüş karmaşık ve dinamik ticari ilişkiler mevcuttur.
Bu şartlar altında var olabilmek ancak yenilikçi ve verimli üretim yöntemleri ile mümkündür. Bu açıdan işgücünün gerekli niteliklere sahip olması şarttır. Ülkemizde işgücünün nicelik ve nitelik olarak geliştirilmesine yönelik olarak Bakanlığımız üzerine düşen görevi layıkıyla yapmaktadır.
İŞKUR tarafından düzenlenen mesleki eğitim kursları, Mesleki Yeterlilik Kurumu tarafından belirlenen Ulusal Meslek Standartları ve verilen mesleki yeterlilik sertifikaları tamamen işgücümüzün nicelik ve niteliklerinin arttırılması amacına yöneliktir.
Mevcut durumda Ocak 2014 verilerine göre her yirmi çalışandan biri gıda sanayiinde istihdam edilmektedir. Gıda sanayii, çıktılarının yanı sıra çalışanlarımıza ekmek kapısı olması açısından da ayrıca önemlidir.
Değerli katılımcılar,
Çalışma yaşamı, çatışmanın değil barış ve uzlaşının hüküm sürmesi gereken bir alandır. Barış ve uzlaşı için sendikalar önemli rol oynamaktadır.
1963’ten beri kurulu olduğu iş kolunda başarı ile faaliyet gösteren, Türkiye Gıda ve Şeker Sanayi İşçileri Sendikası bu konuda büyük bir görev ifa etmektedir.
Değişen çalışma şartları ve ortaya çıkan yeni sorunlara çözüm üretebilmek için çalışanlarımızın görüşlerini almadan, hatta onların mümkün olduğunca mutabakatını sağlamadan herhangi bir adım atmıyoruz.
Çalışanlarımızın her aşamada katılımını ve sürece ortak edilmesini önemsiyoruz. Sektördeki sıkıntıların Bakanlığımız tarafından hep yapıldığı gibi sosyal tarafların da katkısı ve sosyal diyalog mekanizmaları işletilerek çözüme kavuşturulacağına yürekten inanıyorum.
Bu vesile ile düzenlenen Uluslararası Şeker Sempozyumu’nun, katılımcılara ve ülkemize hayırlı olmasını diliyor,
Bu sempozyumun gerçekleştirilmesinde emeği geçenleri kutluyor,
Hepinizi sevgi, saygı ve muhabbetle selamlıyorum. '' dedi. Sempozyumun açılış programı plaket takdimi ile sona erdi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.