Fatih San'dan Açıklama
Ekonomik olarak halkımız AKP Hükümetinin hortumunda hızla dönerken, hortum halkımızı içine doğru çekmekte.Çıkış yolunun bu hortumda olduğunu sanmakta...
Ekonomik olarak halkımız AKP Hükümetinin hortumunda hızla dönerken, hortum halkımızı içine doğru çekmekte.
Çıkış yolunun bu hortumda olduğunu sanmakta çıkmaya kalkarsam savrulurum korkusu sarmalında çırpınmaktadır. Düşerim korkusu yüzünden hortumla dönmeye çalışmaktadır.
Halkımızı ziyaretlerimizde özellikle köylerimiz de “borçsuz kimse var mı?” diye bütün köylerde soruyoruz. Cevap endişe verici tüm halkımız bir şekilde borçlandırılmış. Kredi kullanmış ev, araba, traktör bunlara uzun vadeli borçlanmış. Kısa vadede çiftçi kredisi, kredi kartı borcu içerisinde.Hortum o kadar büyüdü ki hortum tüm halkımızı o girdabın içine çekmeye çalışıyor. Bu hortum sarmalındaemeğini, kazancını, ürettiğinin bir kısmı kendinde kalıyor. Emeğinin büyük bölümü hortumlanıyor. Bu sistemden çıkarsa faizin yükseleceği, borcunu ödeyemeyeceği beyinlere enjekte ediliyor. Bu korku sarmalını halkımıza kabul ettirmek istenmekte, ekonomik olarak zor durumda ki halkımızı birde korku hortumu içerisine çekilmektedir.
Yabancı bankaların ülkemizi tercih etmesi halkımızı kredi kartlarıyla borçlanmaya alıştırılması bunun başlangıcıydı. Devamı geldi borçlanmaya alışan halkımızı daha sonra uzun vadede ev ve araba kredisine yöneltildi. Yabancı bankalar devletim IMF’e borcunu onun sırtında alarak halkın sırtına daha fazla yükleyerek geçiş yaptı. Halk borçlandırıldı. Borçlanarak yaşanılması gerektiğini kanıksadı.
Nakliyatçılığın taşeronu oldu bu hükümet. İhracatının %70 ithalata bağımlı bir ülkenin sürdürülebilir bir ekonomiyi taşıyamayacaktır. Ülke üretmeden büyümenin mümkün olmadığını görmek zorunda. Ye Ye gençlerin özendirildiği alış veriş mağazalarında gün geçirmekte. Üretimin içindeki işçiler taşeronlaştırılmakta (köleleştirme) asgari ücretli olarak, güvencesiz ve emekli olma şansı olmadan çalıştırılmaktadır. Üretimin içine gençler katılamamaktadır. Ekonomik olarak zor durumda ki vatandaşlara kömür ve erzak yardımıyla günlük yaşama alıştırılmakta, geleceği düşünme kaygısı taşımamaktadır. Bu ekonominin sürdürülemez olduğunu halkımızın görmesi sağlanmalıdır. “Bu güne kadar 80 yıldır ne yaptılar? Yattılar.” Diyen Cumhuriyetin kazanımlarını satarak sürdürebildiler. Maliye Bakanı satacak bir şey kalmadığını beyan etmektedir. Sıcak paranın her zaman ısıtmayacağını göreceklerdir. Kazandığı sürece duran en ufak kırılmada kaçacaktır.
Halkımızı dev projelerle uyutulmaya çalışılmakta gerçek anlamda üretime dayalı projeler değildir. Havaalanı, üçüncü köprü, kanal projesi bu anlamda yapmaktadırlar. Bunlar yabancı ortaklı şirketlere kazanma garantili ihale edilmektedir.
Gerçek anlamda üretim desteklenmeli, halkımız tasarrufa yönlendirilmeli, tasarruflarımızı iyi değerlendirmeli ülkenin ithal ettiklerini ülkemizde üretimine büyük destek verilmelidir. Enerjimizi, sağlığımızı dışarı bağımlılıktan kurtarmalıdır. Yüksek teknolojik ürünlerin en azından yabancı ortaklı üretimi ülkemizde yapılması sağlanmalıdır.
Gerçek anlamda kalkınmak üretimle olacaktır. Gençlere iş imkânı sağlamakla olunacaktır. En önemli temelde tatbikî sağlam bir eğitim temeliyle atılacaktır.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.