Gıda Takviyesi kullanmak faydalı mı?
Koronavirüs pandemisi nedeniyle artan sağlık endişesi toplumu takviye gıdalara yöneltti.
Beslenme, diyet ve psikolojik danışmanlık hizmetlerini bir araya toplayan Formteg Danışmanlık Merkezi kurucularından Uzman Diyetisyen Ecem Ocak, besinleri doğru pişirmenin faydaları ve yöntemleri hakkında bilgiler verdi. Yanlış pişen besinlerin vitamin ve mineral değerini kaybettiğini ifade eden Uzman Diyetisyen Ecem Ocak, uzman tavsiyesi olmadan tüketilen takviye gıdaların zararlarından bahsetti ve doğru beslenme önerilerinde bulundu.
Koronavirüs pandemisi nedeniyle artan sağlık endişesi toplumu takviye gıdalara yöneltti. Uzman tavsiyesi olmadan tüketilen takviye gıdaların zarar verebileceğini belirten Uzman Diyetisyen Ecem Ocak, “Doğal gıdaların, vitamin ve minerallerin öz kaynağı olduğu unutuldu. Doktorlara danışmayıp, gerekli testler uygulanmadan alınan takviye gıdaların vücudumuza faydasından çok zararı olabilir. Örneğin suda eriyen vitaminler (B ve C) fazla miktarda alındığı takdirde idrarla birlikte dışarı atılabilir fakat yağda eriyen vitaminler olan A,D,E ve K’nin fazla miktarının vücutta depolanmasından dolayı artan dozu vücutta toksik hale gelebilir ve istenmeyen sağlık problemlerine yol açabilir. Sağlığımıza ve beslenmemize özen göstermek istiyorsak laboratuvarlarda üretilen gıdalar yerine ilk önce doğanın nimetlerinden faydalanmalıyız” diyerek doğru pişirme tekniklerini ve bağışıklık sistemini güçlendirecek adımları paylaştı.
DOĞRU BESLENMEYLE TAKVİYE GIDALARDAN KAÇINMAK MÜMKÜN
Doğru pişirme teknikleri ve beslenmeyle takviye edici gıdaların desteği olmadan bağışıklık sisteminin güçlendirilebileceğinin altını çizen Uzman Diyetisyen Ecem Ocak önerilerini şu şekilde sıraladı:
Bağışıklık sistemimiz bir savunma sistemi. Yani hastalığa karşı sebep olan mikroorganizmaları yok etmek için güçlü bir savaş veriyor. Bu savaşı kaybetmemek için, hastalıklardan uzak kalmak için iyi beslenmek burada büyük bir önem taşıyor. Güçlü bir bağışıklık sistemi yeterli ve dengeli beslenmeye ihtiyaç duyar. Tek bir besin değil, her besin grubunu düzenli olarak tüketmeliyiz.
Sebze- meyve grubu, ekmek ve tahıl grubu, et-yumurta, kuru baklagiller ve süt grubu. Protein burada büyük bir önem taşıyor. Günde 1 adet yumurta tüketildiğinde protein ihtiyacı karşılanacaktır.
Renk, renk sebze ve meyveler taşıdıkları vitamin ve minerallerle sağlık getirecektir.
Yemeklerinize, çorbalarınıza mutlaka baharat ekleyin. Özellikle zencefil, zerdeçal, karabiber, kimyon, sumak mutfağınızın başköşesinde dursun.
Sarımsak, soğan güçlü antibiyotiklerdir. Yemeklerinizde, çorbalarınızda bol bol kullanın.
Mandalina, portakal, kivi, biber iyi bir C vitamini kaynağıdır. C vitamini günlük almamız gereken bir vitamin unutmayın.
Yeterli miktarda su tüketmek çok önemli. Su ile elinizi, yüzünüzü yıkadığınızda nasıl ki temizlik sağlanıyorsa su içtiğimizde de bedenimizi temizlemiş oluruz. Günde ihtiyaca göre değişmekle beraber yaklaşık 2-2.5 litre su tüketin.
Yağlı tohumlardan çiğ fındık, çiğ badem, ceviz içini meyvelerle tüketmeye özen gösterin.
Bitki çaylarının gücünden faydalanın. İçerisine limon eklemeyi unutmayın.
Probiyotik desteği çok önemli. Özellikle yoğurt, kefir tüketin.
Besin değerini koruma açısından en sağlıklı pişirme yöntemi fırında ortalama sıcaklıkla kısa süreli pişirmelerdir. Bu yolla fazla yağdan kaçınır, sebzenin suyunun içinde kalmasını sağlayabilirsiniz.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.