Kadınlarımız, toplumsal hayatta üstlendikleri rollerle sadece ülkemizin gelişmesine omuz vermemişler, aynı zamanda bölge ülkelerindeki hemcinslerine örnek olmuşlardır. Kadınlarımızın Ulusal Kurtuluş Savaşı’ndan günümüze kadar ilerleme, eşitlik ve özgürlükten yana attıkları kararlı ve cesur adımlar; diktatörlüğe ve onun her alandaki baskılarına karşı direndiğimiz bu günlerde mücadelemizi yükseltmekte ve geleceğimize dair umutlarımızı artırmaktadır. 21. Yüzyılın Türkiye’sinde kadınlarımızı eve hapsedecek, onları tüketecek ve köleleştirecek her türlü girişim yenilgiye mahkumdur. Adalet, eşitlik ve özgürlük meşalesinin yılmaz taşıyıcıları olan kadınlarımız bütün baskılara karşı çıkarak ülkemizi aydınlatmaya ve toplumsal ilerlemenin itici gücü olmaya devam edeceklerdir. Kadınlarımızı eve hapsetmeyi amaçlayan eğitim sistemini ve esnek çalışma planlarını, kadına karşı şiddeti yücelten anlayışı ve onları çocuk yaşta gelin yapan, yoksulluğa mahkum eden zihniyeti omuz omuza mücadele ederek yeneceğiz. Evde, işte, sokakta, siyasette ve hayatın diğer tüm alanlarında kadınlarımız özgürleşecektir. Kadınlarımız özgürleştikçe Türkiye özgürleşecektir. Cumhuriyet Halk Partisi kadınlarımızın mücadelesine somut katkılar yapmaya devam etmektedir. Bugün geldiğimiz noktayı daha ileriye taşıyabilmek için bütün kadınlarımızı evlerinden çıkmaya, siyasete katılmaya ve seslerini yükseltmeye çağırıyorum. Sosyal haklar, eşitlik ve özgürlük mücadelesinin adresi olan Cumhuriyet Halk Partisi kadınlarımızın katılımıyla daha da güçlenecektir. Toplumumuzun cinsiyet eşitliğini içselleştiren bir kültüre erişmesi ana hedefimiz olmalıdır. Kadınlarımızın barışa, hukuka, ülkemizin geleceğine ve doğasına sahip çıkacaklarına ilişkin inancım tamdır. Dünya tarihi, kaybettiğimiz çocuklarımızın annelerine, kadınların yenilmez gücüne tanıktır. Türkiye’nin aydınlık geleceğindeki en belirgin imzanın sahibi de hiç şüphesiz kadınlarımız olacaktır. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlu olsun! Kadınlarımızın mücadelesi yürüdüğümüz zorlu yolu aydınlatsın.