ÇSGB Bakan Yardımcısı Halil ETYEMEZ ÇSG Bakanlığı AB Koordinasyon Dairesince Ereğlide Düzenlenen Dezavantajlı kişilerin sosyal entegrasyono ile istihdam edilebilirliklerinin geliştirilmesi proje tanıtım programa Katıldı.

Ereğli Öğretmenevinde düzenlenen programda konuşan ETYEMEZ:

”Ülkemizde son dönemde yaşanan hızlı toplumsal gelişim süreci hepimizin malumudur. Ancak gelişim ve kalkınma eğer dikkatli ve dengeli yapılamaz ise beraberinde yeni sorunları da ortaya çıkarır. Hiç şüphesiz bunlardan biri de “sosyal dışlanma”dır.

Sosyal dışlanma, yoksulluk kaynaklı bir kavram olarak algılanmaktadır. Ancak sosyal dışlanma yaşam koşulları ile yakından ilgili, siyasal, kültürel ve ekonomik boyutları da bulunan bir olgudur.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak bizler, ülkemizde sosyal dışlanmayla mücadeleyi de içeren politikalar geliştiriyoruz. Bu açıdan Çocuk İşçiliğini Önleme Çalışmaları, Engelli İstihdamı Konusunda Yapılan Çalışmalar, İşyerinde Psikolojik Tacizle Mücadele (Mobbing) sosyal dışlanma ile mücadele politikalarımızdan sadece bir kaçıdır.

Gençlerimize çalışma hayatında destek oluyoruz, ayrıca gençlerimizin işe alınmaları halinde, işverenlerimize 54 aya kadar çıkan çeşitli teşvik veriyoruz. Bu çalışmalar sonucunda geçen yıl 204 bin 550 gencimize iş bulduk.

Kadınlarımızın işgücüne katılımını arttıracak mesleki eğitim faaliyetlerine önem verdik. Bu doğrultuda sadece geçen yıl, 33 bin 471 kadınımıza iş başı eğitim, 12 bin 413 kadınımıza girişimcilik, 24 bin 148 kadınımıza UMEM, olmak üzere toplam, 68 bin 430 kadınımıza mesleki eğitim verilmiştir. Geçen yıl 205 bin 423 kadınımızı işe yerleştirdik.

Engelli istihdamı 2002’de 5 bin 777 kişi iken, 2013’te 33 bin kişiye kadar artmıştır. (artış oranı yüzde 500) 5 bin 473 engelli vatandaşımıza ve 1.626 eski hükümlü vatandaşımıza mesleki eğitim verildi.

Değerli Katılımcılar, Kıymetli Misafirler,

Sosyal içerme stratejileri olarak adlandırdığımız bu faaliyetler, istihdam ve işsizlikle mücadele en önemli bileşenleri oluşturmaktadır.

Son dönemde bakanlığımızın bu yönde yürüttüğü çalışmalar hız kazanmıştır.

Bunlardan biri de bugün bizleri bir araya getiren “Dezavantajlı Kişilerin Sosyal Entegrasyonu ile İstihdam Edilebilirliklerinin Geliştirilmesi Operasyonu” ve beraberinde uygulanacak hibe programıdır.

Bu kapsamda özel itina gösterilmesi gereken gruplar olarak tanımlanan vatandaşlarımızın sosyal dışlanma riskinin engellenmesi ve önyargılarla mücadeleye yönelik çok sayıda uygulama gerçekleştireceğiz.

Dezavantajlı grupların sorunları birbiriyle benzerlik gösterse de nedenleri ve çözümleri konusunda ayrışabilmektedir. Bizler tüm faaliyetlerimizi her bir grup özelinde ayrı ayrı planlıyoruz.

Bakınız Özürlüler İdaresinin son araştırması, engelli vatandaşlarımızın yüzde 80’inin üretim süreçlerine dâhil olamadıklarını, istihdama erişmekte zorlandıklarını göstermektedir.

Bu duruma fiziksel engeller kadar sosyal etkenler de sebep olmaktadır. Göç ile büyük kentlere gelen vatandaşlarımızın, nitelikli olmayan işlerde, sosyal güvenlikten yoksun olarak çalıştıkları bilinmektedir. Göç ve çarpık yapılaşma yine çok acı bir sosyal olgu olan çocuk işçiliğinin büyük bir sebebi olarak karşımıza çıkmaktadır.

Sosyal dışlanma riskini oldukça yoğun yaşayan bir başka grup ise eski mahkûmlardır. Ceza süreleri içerisinde ekonomik ve sosyal hayattan kopan vatandaşlarımız yeniden toplumla bütünleşmekte zorlanmaktadır.

Değerli Katılımcılar, Kıymetli Misafirler,

Çok önemsediğimiz diğer bir dezavantajlı grubumuz olan Roman vatandaşlarımızın sorunları ile zaten uzun zamandır yakından ilgiliyiz.

2010 itibariyle bu sorunların çözümü adına somut adımlar attık. Konut, istihdam, önyargılarla mücadele gibi alanlarda faaliyetlerimiz oldu.

İŞKUR ve belediyelerimizin de katkısıyla çok sayıda Roman vatandaşımızın istihdamına destek olduk. Yeni hibe programımızla istihdam edilen Roman vatandaşlarımızın sayısının artırılmasına ve önyargılarla mücadeleye yönelik çalışmalar yapacağız.

Yakın ilişkilerimiz olan Roman derneklerinden çok sayıda proje teklifi bekliyoruz.

Operasyonumuzla “sosyal hayata entegrasyon” diyoruz. Bu entegrasyonun birçok boyutu bulunmaktadır.

Öncelikle sorunların tespitini doğru yapmak zorundayız. Bunun için ortak bir veri tabanı oluşturacağız. Bu doğrultuda ilgili gruplara hizmet veren kamu kurum ve kuruluşları arasındaki işbirliğinin önemi ortaya çıkmaktadır. Amacımız ilgili kurum ve kuruluşların tümünü ortak bir amaç çerçevesinde birleştirmektir.

Toplumsal bir hareket oluşturarak her kesimi dezavantajlı bireylerin istihdamına yönelik seferber etmektir. STK’larımıza ve aktivitelerimize de bu noktada önemli görevler düştüğünü bir kez daha vurgulamak istiyorum.

Değerli Katılımcılar, Kıymetli Misafirler,

Bugün burada çok sayıda kurum kuruluş ve STK’nın temsilcileri ile bir aradayız. Bu da bizlere gösteriyor ki; buradaki herkes dezavantajlı vatandaşlarımızın sorunlarının çözümüne destek olacak kapasiteye ve inanca sahiptir. Buradan sizleri ortak bir amaç çerçevesinde birleşmeye ve mücadeleye davet etmek istiyorum.

Gelin istihdam için birleşelim, yapabileceklerimizi yapalım ve bir fark yaratalım.

Sosyal kültürel tüm engelleri kaldıralım hep birlikte üreten bir toplum olalım.

Bunları yaparken de hibe fırsatlarından azami olarak yararlanalım.

Bakınız; kalkınmanın yanı sıra dezavantajlı kesimlerin sorunlarını çözemeyen hiçbir toplum, tam anlamıyla kalkınmış ve gelişmiş olamaz.

Bizler de hem hükümet hem de Bakanlık olarak bu anlamda topyekun bir kalkınma ve refahın tabana yayılması hedefi ile, politikalar üretiyor, uyguluyor ve uygulamaya devam edeceğimizi de buradan bir kez daha vurguluyorum.

Sözlerime son verirken, katılımlarınızdan dolayı hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyor, bu etkinlikte emeği geçen herkesi kutluyor, hep birlikte yürüteceğimiz çalışmaların bölgemize ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum. ” dedi.