KENTİN MAHALLİ YAPISI VE MAHALLİ ÖZELLİKLERİ
Ereğli farklı türkmen aşiretlerinin keşif olarak bulunduğu ve Cumhuriyet döneminde de ehemniyet verilmiş yeniden imar görmüş gelenekleriyle, kültürüylebuğün coğrafi avantajlarına ve imkanlarına sahip çıkılması gereken yerleşimdir .Kent merkez ve diğer ilçelerden oldukça farklılık gösterir. Şehir ağırlıklı olarak konargöçer toplulukların da yerleştikleri bir bölgedir. İlçemizde Beğdili, Horzum, Işıklı, Homanlı, Tekeli, Avşar ve Varsak Türkmenleri/Yörükleri yoğunluğu vardır. Örneğin Karaburun, Melicek, Yellice köyleri kendilerini Türkmen olarak adlandırırlar. Sazgeçit, Çiller, Tatlıkuyu, Adabağ köyleri ise kendilerini Yörük olarak adlandırmaktadırlar .Konar-göçerlik yönü her ikisinde de mevzu bahistir.Bekdik boy olarak ilçemizde en yoğun olan Türkmen/Yörük taifesidir. Kentte mikro milliyetçilik yönüyle tanımladığımız ve merkez ilçe nüfusunun içerisinde her birinin toplam nüfusun % 12-16’sini temsil ettiği Ayrancılı, Bettik, Dağlı, Yörük, Dereyüzlü dediğimiz nüfus ve Doğu Anadolu’dan göç etmiş ve köyler kurmuş yaklaşık %11’luk bir oranda Doğu Anadolulu nüfus da vardır. Ereğli’de yaşayanların birçoğu da ister kent kökenli olsun ister kırsal kökenli olsun kendisini yerli olarak tanımlamaktadır. Ayrıca Balkanlardan ve Kafkasya’dan göç edenlerin ve muhacir olarak adlandırdığımız az nüfusa sahip olmakla birlikte
Çerkezler, Çeçenler, Kozana ve Pomak Macarları, Arnavutlar, rab ve Mısır göçmenleri, Kırım Tatarları, Nogay Tatarları, Balkan Çingeneleri, Boşnaklar ve cumhuriyetin ilk yıllarına kadar 100 haneyi bulan Rumlar ve bugün büyük kentler ve İstanbul ile yurtdışına göçmüş bulunan 60 hane civarındaki Ermenileri de kentin diğer sakinleri olarak sayabiliriz.
Yerel nitelikli kamu hizmetlerinin bir kısmını yapan belediyeler ile bu hizmetlerden faydalanan hemşerilerin ilişkileri, yerel demokrasilerin odak noktasını teşkil etmektedir. Belediye yönetiminin bir kısmını hemşerilerinin oyları ile seçilen Belediye Başkanı ve meclis üyeleri, diğer bir kısmını da belediyenin kadrolu memur ve işçileri oluşturmaktadır. Ülkemizde belediye yönetiminde mevzuatta ve fiiliyatta güçlü başkan anlayışı hâkimdir. Belediyelerin başarısı teknik kadro kadar halka yakın ve halkla iç içe olabilmeyi başarmakla sonuç alınabilir. Belediye yönetimi "siyaset" yapmaktan ziyade "riyaset" yapmaya yakın olmalıdır.( Kişiye güç ve itibar kazandıran, başkanlık anlamında bir terim)
Bu iki terim birbirine yakın olmakla beraber aralarında önemli farklar da vardır.
Devletin ve belediyelerin varlık sebebi vatandaşların ve hemşerilerin ihtiyaçlarını karşılamaktır. İhtiyaçların neler olduğu, nasıl ve hangi kaynaklarla karşılanacağı siyasetin ve ekonominin cevap aradığı konulardır. Tüm kamu hizmetleri hemşerilere adalet, eşitlik, verimlilik ve tarafsızlık içinde sunulmalıdır. Aslında belediyelerin başarısı yapılan hizmetler kadar bu ilkelere uyulmasına da bağlıdır.
İşletmecilik bakımından hemşeri, bir nevi müşteridir. Ancak hemşeri müşteri kavramı ile tam örtüşmez. Her işletme kendi kaynaklarıyla mal ve hizmet üretmektedir. Belediyenin kaynakları ise halkın ödediği vergiler ve diğer kaynaklardır. Bu bakımdan kamu kurumları milletin kaynaklarıyla millete hizmet etmektedir. Hemşeri belediye hizmetlerini alan ve bu hizmetin finansmanını sağlayan müşteridir.
Hemşerinin, belediyenin, belediyelerin sunduğu hizmetlerden pasif bir biçimde yararlanan kişi olmaktan çok kamu hizmetlerinin her alanında söz söyleme yetkisi olan ve yönetimi etkileyebilen aktif biri haline gelmesi batı ülkelerinde de tartışılmaktadır. Bu husus, bir kültür meselesidir. Bizim kültürümüzde her hususu yukarıdan (tepeden) beklemek hâkimdir. Unutulmamalı ki, devlet bile halkın ürettiği kaynaklarla kendini devam ettirebilir. Olmayanı yaratmak ancak Allah'a mahsustur. Bu sebeple yönetici, meşru zeminde milletin kaynaklarını rasyonel bir şekilde kullanmalıdır. Zaten başarı da burada saklıdır.
Belediye ile devlet, teknokratla siyaset adamı hedefleri gerçekleştirmek için işbirliği ve uyum içerisinde olduğu takdirde ülke ciddi bir mesafe alır. Bu konuda sıkıntıların nedeni devlet-vatandaş, belediye-hemşeri arasındaki güven bunalımıdır. Güven bunalımı temelde bir zihniyet problemidir. Hemşerilerinin çıkarı olmadan belediyenin çıkarı olamaz. Ülkemizdeki sıkıntıların temeli güven bunalımıdır. Bir diğer problem, yozlaşmadır. Değerlerin aşınması, çıkarcılığın ön plana geçmesi, haksız iş yapan ve yaptıranların yüzlerinin kızarmaması çağımızın en büyük hastalıklarıdır. Bir diğer problem, kamu yönetimi işleyişinde verimlilik problemidir. Kamu çalışanlarının tutum ve çalışmaları hemşeriler üzerinde etkilidir. Bu bakımdan personel rejiminde aksaklıklar kamu hizmetlerini de olumsuz yönde etkiler. Hâlbuki belediyelerdeki personel rejimini hükümetler tespit etmektedir. Belediye personelinin halkla ilişkilerdeki olumsuz imajı kurum içinde hizipleşmelerin vb. sorunların yükünü bazı yerlerde başkanlarçekmekte bazende çeşitli sebeplerle kendileri buna sebebiyet vermekteler. Belediyelerde verimsizliğin bir sebebi de rasyonel bir düzenin kurulmamasıdır. Ülkemizde çeşitli sebeplerle yönetim tekniklerinden yararlanan kamu kuruluşlarının sayısı oldukça azdır.
Belediye mevzuatına göre belediye-hemşeri ilişkilerinin yasal zemini Belediye Meclisleridir. Referandum, halk meclisleri ve mahalle komiteleri gibi halkın belediye yönetimine katılımını sağlayan mekanizmalar yoktur. Ancak bazı belediyeler çeşitli adlar altında bazı çalışmalar yapmaktadırlar; Çocuk Meclisleri, Kadınlar Kurultayı, Eşraf Meclisi, kent meclisi gibi.
İlçede daha önce 6 belde belediyesi, 44 köy ve 36 mahalle bulunmakta yeni büyükşehir yasası ile belde belediyeler Büyükşehir belediyesine devredilmiş, çevre köylerde bu şekliyle mahalle statüsüne dönüşmüştür. EreğliBelediyesi de çıkan yasa gereği daha önceleri uhdesinde olan pek çok görevi ve yetkiyi Konya Büyükşehir Belediyesine devretmiş ve yeni bir işleyiş ve daha önce İstanbul ve Kocaeli’nde uygulanan İl büyükşehir belediyelerinin tüm il sınırlarından sorumlu olacağı bir uygulamada başlamıştır. Yüzölçümü 2.260 km²’dir. Daha önce toplam nüfusu 134.438 kişi iken. Merkez nüfusu 99.532, köy nüfusu ise 41.896 kişiden oluşmakta idi. Son çıkan yasal düzenleme ile kent toplam 145.438 kişilik bir nüfusa sahiptir.
Mazide Ereğli il olmaz ise kendimi yakarım diyen farklı mizaçlı belediye başkanları da çıksa da kentin il olabilmesi imkanı50 yıllık süreçte ilerleme sağlanamadığı için umutlarda tükenmiş gibi görünmektedir.
Kentte Belediye Başkanlarınca son 10 dönemdir turizmi geliştirici kapsamlı faaliyetler uygulamaya alınamamıştır. İnşaatı devam eden Kapalı sulama şistemi projesi dışında iklim değişikliği problemine yönelik yeni büyük ölçekli proje gündemde değildir.Kentte bazı kamu kurumu yöneticileri hariç gelinen noktada ise; Ereğlili sivil toplum örgütleri başkanları ,Dernek başkanı, Oda başkanı, Muhtar vb görevlerdekilerin yaş ortalaması 55 yaş ve üstü yetiştirdiğimiz binlerce üniversite mezunu , nitelikli ,kendini yetiştirmiş gençlerimiz kentte var iken kentte değişime direnç ve yaşlı kuşağın koltuk sevdası nedeniyle kendine yer açabilenler ve bu tarz görev alanlar çok az .
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.