Öğrencilerden, sağlık çalışanlarına anlamlı mektup
Gazi İlkokulu'nda eğitim gören 21 öğrenci, ödev kapsamında pandemi nedeniyle hayatlarını riske atarak görevlerini yerine getiren sağlık çalışanlarına mektup yazdı.
Gazi İlkokulu'nda eğitim gören 21 öğrenci, ödev kapsamında pandemi nedeniyle hayatlarını riske atarak görevlerini yerine getiren sağlık çalışanlarına mektup yazdı. Mektuplarında duygularını dile getiren öğrenciler, "Sağlık çalışanları evine, bizler okulumuza dönmek istiyoruz" diyerek herkesi maske, sosyal mesafe ve hijyen kurallarına uymaya davet etti.
Gazi İlkokulu'nda görev yapan sınıf öğretmeni Hüseyin Aras, 4/B öğrencilerinden ödev olarak 'Sağlık çalışanlarına selam olsun' konulu proje kapsamında, duygularını dile getirdikleri mektup yazmasını istedi. Koronavirüs tedbirleri kapsamında eğitimlerini evlerinde sürdüren 21 öğrencinin yazdığı mektuplar, veliler aracılığıyla Beyşehir Devlet Hastanesi'ndeki sağlık çalışanlarına teslim etti.
'ÇOCUKLARINA VAKİT AYIRAMIYORLAR'
'Öğrencilerden Sena Koç, sağlık çalışanlarının koronavirüs nedeniyle zor ortamlarda çalıştığını belirterek, "Sağlık çalışanlarının işi, bu salgın çıkmasıyla daha da zorlaştı. Hastalarla ilgileniyorlar, çocuklarına vakit ayıramıyorlar. Büyüklerimiz maske takmıyor ve polislere bu konuda karşı geliyorlar. Bu süreçte öğretmenlerimizin kıymetini çok anladık. Öğretmenlerimize bu anlamlı ödevden dolayı teşekkür ediyorum" dedi.
'SAĞLIK ÇALIŞANLARI EVİNE, BİZLER OKULUMUZA DÖNMEK İSTİYORUZ'
Ahmet Berat Nal da, "Yaptığım çalışmadan gayet memnunum. Sağlık çalışanlarının emeğine değer vermiş oluyoruz. Bu projeye ilk bizim okul imza attı. Okulumu, arkadaşlarımı, sıramı ve okulda ders işlemeyi özledim. Sağlık çalışanları evlerine, bizler okula dönmek istiyoruz" diye konuştu. Sağlık çalışanlarına sürekli şiddet uygulandığını dile getiren Muhammet Ömer Çorum, "Sağlık çalışanları adına mektup yazıyoruz, onlara minnettarız. Bazı kişiler onlara şiddet gösterip kötü davranıyorlar. Herkesin bu konuda kurallara uymasını, uymayanlara caza verilmesini isterim. Aynı zamanda maske ve mesafe kurallarına uymalarını isterim. Annem sağlık çalışanı. Biz daha önce bu hastalığı geçirdik. Annem hastaneye gittiğinde ve uzun süre gelmediğinde ben yalnız kalıp derslerimi yapıyorum. Herkesin bu salgına dikkat etmesini ve evde kalmasını istiyorum. Yasaklara uy, evde kal Türkiye" dedi. Ahmet Rüzgar Uğur da sağlık çalışanlarının her gün yeni bir hayat kurtardıklarını belirterek, "Sağlık çalışanlarının önemini daha fazla biliyoruz. Her gün yeni hayatlar kurtarmaya çalışıyorlar. Benim hedefim doktor olmak çünkü hasta olan insanların hayatını kurtarmak için ülkemizin doktorlara ihtiyacı var" ifadelerini kullandı.
'HASTA VE YAKINLARINDAN DUYMADIĞIMIZ SÖZLERİ ÇOCUKLARDAN DUYDUK'
Öğrencilerin mektuplarını alan doktorlardan koronavirüsle hastaların tedavisiyle ilgilenen Dahiliye Uzmanı Doktor Burçin Özkarat, şunları söyledi: "Bazı yetişkin hastalar ve hasta yakınlarından görmediğimiz, duymadığımız sözleri çocuklardan duyduk. Bu konuda kendimizi yalnız hissediyoruz. Anlaşılmadığımızı düşünüyoruz. Tek başımıza uğraş verdiğimizi düşünüyoruz. Çünkü hastalık azalmıyor, artarak devam ediyor. Dolayısıyla 8 aydır bununla uğraşmamıza rağmen insanlara maske ve mesafe kurallarını öğretemedik. Ama dördüncü sınıf öğrencileri o yaşta bunları algılamışlar ve büyüklere örnek olmak için bizlere mektup, şiir yazmışlar. Büyüklerin algılamayıp, söylemediği şeyleri onlar söyledi. Onlara çok teşekkür ederiz. İnşallah büyüklere mesaj olur. 8 aydır bu hastalıkla uğraşıyoruz; ama bir arpa boyu yol kat edemedik. Hastalık sanki hafife alınıyor. Keşke bir yolu olsa da hastaların çektiği sıkıntıları onlara gösterebilsek. İnsanlar boğulma hissiyle yaşıyorlar ve taburcu olana kadar bu his devam ediyor. Kısa zamanlı maske takıp, korunmak yerine burada boğulma hissi yaşıyorlar. Tek istediğimiz bu yasaklara uyulmasıdır. Çünkü hasta sayısı azalmıyor. Artarak devam ediyor. Biz kurallara uymazsak artmaya da devam edecek."Öğrencilere Sağlık Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı'nın projesi kapsamında sağlık çalışanlarına mektup yazmaları konusunda ödev verdiğini hatırlatan öğretmen Hüseyin Arslan, "Ben bu çalışmayı çocuklara duyurduğumda öyle güzel şeyler söylediler ki biz büyükler çocuklarımızın söyledikleri karşısında mahcup oluyoruz. Keşke onların bu duyarlılığını biz de yerine getirebilsek. Bu salgının bu kadar yayılmasını ve bu kadar insan hayatına mal olmasını önleyebilsek" dedi.
" scrolling="no" src="https://www.youtube.com/embed/uj-bUAxds74" width="560">
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.