Paslı: ‘Kamu Yönetiminde “Evrim” Şart’
Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon (BYEGM) Konya İl Müdürü, Araştırmacı Yazar ve Eğitim Uzmanı Cemil Paslı, Yeni Türkiye Projesinin hayata geçirilmesinde en önemli saç ayağını oluşturan “Kamu Yönetim Sistemi”nde evrim niteliğinde radikal değişiklikler
Paslı, başta siyaset kurumu olmak üzere, yapılmasını önerdiği köklü değişiklikleri yasama, yargı, yürütme, eğitim, adalet, içişleri, dışişleri, sosyal devlet, kültür, turizm, sağlık, çalışma hayatı, ekonomi, şeffaf yönetim ve hesap verilebilirlik başlıkları altında topladı.
Değişmeden gelişmenin ve ilerlemenin imkansız olduğunun altını çizen Paslı, Yeni ve Güçlü Türkiye için değişim şart diyerek.“Yeni Türkiye’ye giden yolda en önemli saç ayağını oluşturan “Kamu Yönetim Sistemi”nde “Evolution-Evrim” niteliğinde radikal değişiklikler yapılması gerekmektedir” dedi. Paslı’nın Yeni Türkiye Projesi değerlendirmesinde öne çıkan konu başlıkları ise şöyle:
İDAREDE TEK İRADE “BAŞKANLIK SİSTEMİ”
“Aşağıda sayacağımız değişim alanlarına imkan verecek özgürlükçü, kapsayıcı, kuşatıcı, kısa, öz yeni bir anayasa. İki partiyi meclise sokan, toplumda bütün renkleri temsil eden II dereceli bir seçim sistemi ve idarede tek bir iradenin hakim kılındığı bize özel/özgü başkanlık sistemi. Siyasette vekil adaylarının parti binalarına beklenmediği, partilerin toplumda yaptığı hizmet ve duruşla karşılığı olan insanlara davet götürdüğü bir vekil belirleme süreci. Bakanlıklar birleştirilerek sayının 12 Bakanlığa düşürülmesi ve bu sayede her işin tek muhatabının olması.
KAMU YÖNETİMİNDE “ERKLER AYRILIĞI”
Yasama, Yargı, Yürütme erkinin tamamen ayrıştırılması. Bu anlamda bakanların milletvekili olmaması, yürütmenin meclisten tamamen bağımsız hale getirilmesi, meclisin oluşturduğu komisyonlarla bakanlıkları denetleme ve rehberlik görevini yapması.
EĞİTİM SİSTEMİ SİL BAŞTAN
YÖK’ün kaldırılarak bütün yükseköğretime bağlı yüksek okul, fakülte, yüksek lisans ve doktora programlarının 12 Bakanlığa branşa yönelik olarak dağıtılması. Böylece eğitim sisteminin tamamen alana ve ihtiyaca yönelik olarak yapılması, akademisyenlerin bütün çalışmalarını kendi alanı ve uygulamalı olarak hayatın içerisinde yürütmelerinin sağlanması. Liselerin tümünün Meslek Lisesine dönüştürülmesi, bunların hepsinde yatılı-gündüzlü kısımların bulunması ve bunlarında ilgili bakanlığa bağlı Eğitim Genel Müdürlüklerince yönetilmesi. Milli Eğitim Bakanlığında sadece Eğitim Fakülteleri, Ana Okulu, Halk Eğitim Merkezi ve İlköğretim Okullarının bırakılması, Kuran Kursları ve Hafızlık Eğitiminin Diyanet İşleri Başkanlığından alınarak, Milli Eğitim Bakanlığına bağlanması, dini eğitimin müfredatta ihtiyacı karşılayacak kadar seçmeli yapılması. Camilerin mahalle muhtarlarına, hac ve umre işlerinin Kültür, Turizm ve Tanıtım Bakanlığına, Kuran Kurslarının MEB’e devri ile rahatlayan DİB’in toplumun dini ihtiyaçlarına cevap verebilecek eser ve müfredatlarla, alanında hizmet eden kurumlara denetim ve rehberlik etmesinin sağlanması.
ADALETTE“İNGİLİZ SİSTEMİ”
Hakim ve savcılara vicdan cüzdan arasında kalmayacak bir ücret sistemi(İngiliz sistemi) getirilmesi. Eğitimde tavsiye ettiğimiz üzere Hukuk Fakülteleri ile adliyelerin aynı kampüs içerisinde yer alması ve hukukun sürekli güncellenen bir tazeliğe kavuşturulması. Cezalandırıcı hukuktan, önleyici ve ıslah edici hukuk sistemine geçilmesi. Cezaevlerinin hazırlanacak müfredatla ıslah ve eğitim müessesesi haline getirilmesi. Adaletin temel ilkesi ‘imtiyazsızlık’ olduğundan, ülkede imtiyazlı kişi, kurum (sosyal tesislerde dahil) bırakılmamalı, her vatandaş eşit ve hür yurttaş olduğunu hissedebilmeli.
İÇ VE DIŞ İSTİHBARATIN AYRILMASI
MİT’in dış istihbarat ve operasyonlarda, UGK(Ulusal Güvenlik Kurumu)’nun iç istihbarat ve operasyonlarda istihdam edilmesi. İçişleri Bakanlığının, Ulusal Güvenlik Bakanlığı olarak değiştirilmesi güvenlik dışındaki bütün işlemlerin ilgili bakanlıklara devri ve dış işleri için ordu-asker(asker sadece sınır boylarına konuşlandırılmalı) İçişleri için emniyet güçleriyle işine yoğunlaşmasının sağlanması. İl sayısının 100’e çıkarılması ile İl ve İlçe yöneticilerinin tümünün seçimle göreve gelmesi.
DIŞİŞLERİNDE UZMAN PERSONEL
Bütün bakanlıkların büyükelçilik ve yurt dışı temsilciliklerinde, temsilcisinin olması ve milli enerjinin en az %30’nun dışarıda etkin kullanılması. Özellikle algı yönetimi, dezenformasyona karşı koyma konusunda uzman kişilerin büyükelçiliklerde görevlendirilmesi.
YARDIM DEĞİL, DESTEK
Sosyal devlet için ‘yardım’ değil ‘destek’ anlayışının benimsenmesi, Vakıflar, Dernekler ve tüm destek yapan kurumların ‘Sosyal Hizmet ve Destek Bakanlığı’ bünyesine alınarak ‘Sosyal Devlette Tek Çatı’ İyileştirici-Geliştirici, Koruyucu-Önleyici hizmetlerin Tedavi ve Rehabilite edici hizmetlere göre öncelendiği bir hizmet sunumuna geçilmesi. Ülkede damgalanmış mekan ve kimlikleri kazanma konusunda özel ekiplerle, özel-seferberlik tarzı çalışmalar yapılması. Devletin desteklediği, yönetimi özerk bir komisyonca yapılan zekat fonu oluşturulmalı, vatandaşların özgür iradeleri ile verdiği zekat, fitre, sadaka ve her türlü infaklar,8 sınıf insana temlik esasıyla(bir defada desteklenip zekat vermekten bir yılda başkasına zekat verebilecek hala getirilmesi) destek yapılması.
ETKİN KÜLTÜR POLİTİKASI
Anadolu’nun somut ve soyut tüm kültürel birikim ve güzelliklerini ‘fakat’sız ortaya çıkaran ve hac ve umre de dahil tüm turizm hareketlerini ülkenin tanıtımında etkin kullanan bir kültür politikası. İslam öncesi uygarlıklarda dahil Anadolu’da bulunan tüm eserlerin ihya edilip dünyanın dikkatine sunulması.
ESNEK MESAİ UYGULAMASI
Kendi kadim kültürümüzde olan sabah namazından sonra başlayan ve akşam namazına kadar devam eden bir mesai anlayışı benimsenmeli, yine 8 saat olan mesai düzeninde çalışanlara 12 saatlik dilimde seçim yapma imkanı tanınması(7-16,8-17,9-18,10-19 gibi) Başta kadınlar olmak üzere, talep edenlere yarım,3/1,3/2 mesai esnekliği hakkı verilmeli. Emekliliğin yaşa bağlı değil uzman bir komisyonca karar verilen bir sürece dönüştürülmesi, komisyon enerjisi tükenmiş, üretmeyen 40 yaşındaki kişiyi emekliye sevk edebileceği gibi 70 yaşındaki üreten insanı çalışma hayatında tutabilmeli.
HER ŞEYİN BAŞI SAĞLIK DEĞİL, EĞİTİM
“Her şeyin başı sağlık değil, her şeyin başı eğitimdir” ilkesiyle koruyucu ve önleyici sağlık hizmetlerinde MEB ile birlikte küçük yaştan itibaren bireylere sağlıklı yaşamın yolu yöntemi öğretilmelidir. Zira gerçek hekimlik hastalığı tedavi etmek değil, kişiyi hastalıktan korumaktır.
ASGARİ ÜCRETE ENDEKSLİ GELİR VE PERFORMANS PRİMİ
Önce iktisadın hakim kılınması ve israf diyebileceğimiz bütün uygulamaların kaldırılması, kişilerin ekonomik durumuna uygun adil bir kademeli bir vergi sistemi geliştirilmesi(mesela,1. Evden vergi alınmaması,2. Evden 1 birim, 3 evden 2 birim)Ücretli çalışanların asgari ücrete endeksli bir gelir performans primi ile ücretlendirilmesi. Mesela; Cumhurbaşkanı 7 asgari ücret, Başbakan ve Bakanlar 6 asgari ücret, Milletvekili, Müsteşar 5 asgari ücret, Genel Müdür 4 asgari ücret vb. gibi)
ŞEFFAFLIK VE HESAP VERİLEBİLİRLİK
Kamu, Yerel Yönetim ve STK’ların yaptıkları tüm iş ve işlemleri en açık şekliyle kamuoyuyla paylaşılması, yani bütün işlemlerin, hesap hareketlerinin şeffaf, hesap verilebilir bir yapının zorunlu kılınması” şeklinde açıklamalarda bulundu.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.