Konya Ovası'na Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ayşe Ayşin Işıkgece, 'Sorgül' buğdayının 40 dönüm araziye deneme amaçlı ekildiğini belirterek, "Ana vatanı Mardin olan 'Sorgül' buğdayımızı toprakla buluşturduk. Deneme yapılıyor. Ayrıca buradaki enstitümüzde de teknik çalışması yapılacak. Çiftçilerimize eğitim çalışmalarımız olacak" dedi.

Türkiye'de tarımsal üretimin yüzde 10'unun karşılandığı Konya Ovası'nda, yılda ortalama 4,5 milyar metreküp su tüketiliyor. Yaklaşık 2,5 milyar metreküpünün yer altı suyu olması nedeniyle ovanın yer altı su seviyesi, 45 metre derinliğe kadar geriledi. Her geçen gün kuraklığın daha da hissedildiği, 2 milyon 200 bin hektar ekim alanına sahip tarım şehrinde, yılda yaklaşık 2,5 milyon ton buğday üretiliyor.40 DÖNÜME DENEME EKİMİKonya Ovası'nda tarımı sürdürmek amacıyla ana vatanı Mezopotamya olan ve Mardin'de yetişen, diğer buğdaylara göre de çok az su isteyen 'Sorgül' buğdayının yetiştirilmesi planlanıyor. 'Sorgül' buğdayı, bu kapsamda Tarım ve Orman Bakanlığı'nın kentteki Altınova Tarım İşletmesi Müdürlüğü'ne ait 40 dönüm arazisinde toprakla buluşturuldu. Bu sezon deneme ekimi yapılan 'Sorgül' buğdayında verimlilik sağlanırsa ovada yaygınlaştırılması üzerinde duruluyor.BAKAN YARDIMCISI, TRAKTÖR KULLANDI'Sorgül' buğdayının ekim çalışmasında, traktörün direksiyonuna geçen Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ayşe Ayşin Işıkgece, kuraklığa daha toleranslı hububat çeşitlerinin geliştirilmesi ve ülke çiftçileriyle buluşturulması çalışmalarının sürdürüldüğünü belirtti. Bu kapsamda çalışmalardan birinin de Konya'da yürütüldüğüne değinen Işıkgece, "Ana vatanı Mardin olan 'Sorgül' buğdayımızı burada toprakla buluşturduk. Burada 40 dönümlük bir alanda deneme yapılıyor. Ayrıca buradaki enstitümüzde de bunun teknik çalışması yapılacak. Hasat olduktan sonra verimliliklerine bakacağız. Çiftçilerimize de burada eğitim çalışmalarımız olacak" dedi.'MARDİN, MEZOPOTAMYA'NIN KUZEY KAPISI''Sorgül' buğdayının Mardin ve Konya'da toprakla buluşturulması projesinin yürütücüsü olan, gastronomi şefi, 3 çocuk annesi Ebru Baybara Demir ise şunları söyledi:"Sosyal gastronomi şefiyim. Yaptığım yemek kadar yaptığım yemeğin kaç kişinin hayatını etkilediğiyle de ilgileniyorum. 2012'de kızım rahatsızlık geçirdi. Bundan sonra yaptığım her şeyi sorgulamaya başladım. Ben 3 çocuk annesiyim ve her gün yüzlerce insanın karnını doyuran bir insanım. Kızımın yaşadığı rahatsızlığın aslında çok yaygın rahatsızlık olduğunu ve bunun yediğimiz, içtiğimiz gıdadan kaynaklandığını öğrendim ve bununla ilgili çok araştırma yaptım. Yaptığım araştırmada, tarım konusunda özellikle yerel tohumlarımızın ne kadar önemli olduğunu anladım. 'Sorgül' buğdayı, Mardin bölgemizde yetişiyor. Mardin, Mezopotamya'nın kuzey kapısıdır. Tarım o topraklarda başlıyor. Bölgedeki bütün araziyi dolaştık. Bölgenin buğday envanterini istedik. Hala ekilen 11 çeşit buğdaydan bahsedildi. Bunun üzerine araştırma yaptık ve bölgede bu 11 buğdayın 5 tanesinin aktif olarak tarımının yapıldığını öğrendik."HEM KADIN İSTİHDAMI HEM SUSUZ TARIMKadınlara yönelik istihdam sağlanması amacıyla ata tohumu 'Sorgül' buğdayından 2 ton satın alıp, tohum üretmeye başladıklarını anlatan Demir, "2 ton buğdayı çoğaltmaya başladık. Suriyeli mültecileri bu işe katarak bu çalışmaya başladık. İlk önce 2 çiftçimizin tarım arazisine sonra 6 sonra 17 ve şu an 30 çiftçimizin arazisine ekim yapıldı. Haziran ayında da 5'inci hasadımızı bekliyoruz? dedi.5 yıldır yaptıkları ekimlerde iyi verim aldıklarını belirten Demir, "Burada önemli konu, susuz tarımdı. Sulama yapmıyoruz. Ekim yapıldıktan sonra yağmur yağmazsa belki 15 gün sonra can suyu veriliyor. Ondan sonra da çok kurak bir mevsimse diğer ticari tohumlara göre daha az sulama yapılıyor" diye konuştu.'OBRUK OLUŞUMUNU ENGELLEYEBİLİR'Ebru Baybara Demir, 'Sorgül' buğdayının, susuz tarım ürünü olduğu için kuraklığın en büyük etkisinin yaşandığı ve 'Türkiye'nin tahıl ambarı' olarak bilinen Konya Ovası'na çare olabileceğini düşündüklerini, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın desteğiyle de Konya'da ektiklerini kaydetti. Demir, Konya'da buğdaydan verim alınıp, yaygınlaştığı takdirde sayıları hızla artan obrukların oluşumunun da engellenebileceğini belirterek, "Bu projede bize destek olan Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Sayın Ayşe Ayşin Işıkgece ve AK Parti İzmir Milletvekilimiz Sayın Ceyda Bölünmez Çankırı'ya teşekkür ederiz" dedi.