3 Mayıs, Türkçülüğün dirilişi, Milli şuurun ayaklanmasıdır.

3 Mayıs 1944’te, Türk milliyetçileri; dönemin kendini Türkçü ilan eden iktidarının moskova sevdalılarına taltiflerine Türkçülerin ihtarının sonucu, Türkçülerin moskoflara kurban ettirilmek istenmesi için Türk Milliyetçilerinin tabutluklara atılması, Türkçü’lerin ortak kaderi olan yalnızlığının miladıdır.

Ulu Önder, Gazi Mustafa Kemal Atatürk sonrası ve halen devam eden Chp’nin konjonktüre göre belirlediği siyaset anlayışının bir sonucu olarak, Türkçüler türlü türlü işlencelere tabi tutulmuştur.

Türkçülük ve Türk Milliyetçiliği fikriyatının siyasal temsil makamı olan partimiz, 3 Mayıs’ı hatırlayan, hatrından çıkarmayan, bugün yaşayan ve yaşatan mümessilidir.

Siyasi ihtirasları, ikbal ve istikbal hesaplarıyla, 3 Mayıs yargılamalarına konu eden, zillet ittifakı marksist leninist hesapları yapanlarla bir araya gelerek, halkların kardeşliği zırvalarıyla, yarın bir gün anacaktır bunların bu kutlu günü ne ağızlarına alma ne de 3 Mayıs’ı anma hakları vardır.

Bu düşüncelerle, 3 Mayıs Türk Milliyetçiliği ve Türkçülük meşalesi ateşinin fitillenmesi, gelecek nesillere aktarılması için türlü işkencilere maruz kalan başta merhum Ölümsüz liderimiz, Başbuğumuz Alparslan Türkeş ile merhum Hüseyin Nihal Atsız ve dava arkadaşlarını anıyor, aziz hatırlarını önünde saygıyla eğiliyor, Adriyatik’ten Çin seddine kadar tüm Türk Dünyası’nın 3 Mayıs Milliyetçiler Günü'nü kutluyorum.

NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE!