TÜRKÇÜLÜĞÜN DİRİLİŞ GÜNÜ: 3 MAYIS
3 Mayıs, Türk milletinin mevcudiyeti davasını yaşatmak isteyen kanına, soyuna ve tarihine sadık Türk Milliyetçilerinin iktidara uyarısı, başkaldırısı dönemin iktidarının ise Türk tarihine vurduğu kara bir lekedir.
76 yıl önce, Türk milletinin kurtarıcısı fikirlerin sahibi kişiler olan Türkçüler ve Türk Milliyetçileri yargılanmış, Türk Milliyetçileri, tabutluklara atılırken Türk milleti için tehlike arz eden komünizmin önü açılmış, Şükrü Saraçoğlu gibi kendini Türkçü olarak tanımlayan başbakana karşı komünizmle olan irtibatının Türkçülükle bağdaşmayacağının hatırlatılmış bunun sonucunda Türkçüler mahkum edilmiş, milli şefin Türkçülere eşkıya benzetmesi Türkçülüğün bitmez çilesini başlangıcı olmuştur.
Başbuğ Atatürk sonrasının Chp’si her zaman olduğu gibi konjonktüre göre belirlediği siyasetinin hamlesi gereği Türkçülüğü mahkum etmiştir. Oysaki, Başbuğ Atatürk, Türkçülük için, ‘’Türkçülük öyle şerefli bir bayraktır ki: Onu vatanın her köşesinde durmadan dalgalandırmak her Türk’ün ilk ve milli vazifesidir’’ diyerek anlamlandırmıştır.
Milliyetçi Hareket Partisi, 3 Mayıs’ı yaşayan, yaşatan ve bugüne getiren, Türkçülük fikrinin bugüne getirip ama her nedense bitmek bilmeyen eleştirilere maruz kalan tıpkı 3 Mayıs 1944’ünde olduğu gibi çilelere talip olan mirasçısıdır.
Bu düşüncelerle, Türkçülük ve Türk Milliyetçiliği fikriyatının gelecek nesillere aynı azim ve kararlılıkla aktarılmasını sağlayan merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş ile merhum Hüseyin Nihal Atsız ve dava arkadaşlarının aziz hatıralarını rahmetle anıyor, damarlarında dolaşan asil Türk kanını taşımaktan şeref duyan tüm Oğuz soyluların 3 Mayıs Milliyetçiler Günü'nü en kalbi duygularımla kutluyorum.
NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE!
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.