Hükümetin Demokrasi Paketi içerisinde yer alan maddelerinden biri olan ve İlköğretim Okullarında okutulan Andımız’ın kaldırılmasıyla ilgili bir tepkide Ereğli Ülkü Ocakları’ndan geldi.

Ereğli Ülkü Ocakları İlçe Şube Başkanı Hasan Fehmi Bıyık ve yönetimini ziyaret eden bir gurup ilköğretim okulu öğrencisi, ‘Türküm, Doğruyum, Çalışkanım ‘ diye başlayan ve ‘Ne Mutlu Türküm Diyene’ ile sona eren Andımız’ın kaldırılmasını kınadıklarını ifade ettiler.

Ülkü Ocakları Ereğli İlçe Şube Başkanı Hasan Fehmi Bıyık, son yaşanan olayların bir talihsizlik olduğunu, artık Türkiye’de Türk kelimesi kullanmanın neredeyse suç kabul edileceğini dile getirerek yaptığı konuşmada, “Biz Türk olmanın mutluluğu ve şuurunu yaşayan Türk Milletinin bağrında yetişen gençler olarak yaşatılmak istenen bu travmanın vahim sonuçlarından endişe ediyoruz. Bu gün demokratikleşme adına atılan bu adımların yarın çok daha ileri boyutlara ulaşmasını engelleme ve Andımız’la başlayan yıkımın, vatan konusunda da yaşanmasına neden olacağı kaygılarını taşıyoruz. Kendini bilen her Türk insanının Türkiye topraklarında bilinçli olarak başlatılan bu ırkçılık söylemlerinin artarak devam ettirilmesi sancısını yaşadığını, yıllardır İmralı canisi ve onun uzantısı soysuzların dile getirdiği söylevlerin bu gün vücut bulması yolunda atılan adımlardan kaygı duyduğumuzu dile getirmekte bir beis görmüyoruz. Allahın kelamını dünyaya yaymak adına hiçbir sorumluluktan kaçmayan, Allah, vatan ve bayrak için en aziz bilinen canından bile vazgeçmeyi görev addeden bu yüce milletin adından bile rahatsızlık duyanların, yarın hem halkın, hem de hakkın huzurunda hesap vereceklerini unutmamalarını dileriz” dedi.

AKP hükümetinin, insanları önce alıştırarak, sonra da uygulamalarla yürüttüğü politikalarla millet kavramını ve dil birliğini kaybetmeye başladığını ifade eden Bıyık, “Yapılanların millet adına olduğunu ifade etmek, hele hele şehitlerin de bundan memnunluk duyacağını dile getirmek insanlarla dalga geçmekle eş değer bir tutumdur. Binlerce insan, vatan ve inandığı değerler uğruna kaybettikleri canlarını, tek kurşun dahi atılmadan kaybedilmesini nasıl memnunlukla karşılayacak bilemiyorum. Dil birliğinin ortadan kaldırılması, manevi değerlerin kaybedilmesi bir milletin çöküşü ile eş değerdir. Köy, ilçe ve şehirlere verilen isimler bu topraklara vurulmuş birer mühürdür. Bu mühürler köylerden başlanmak üzere sökülecek. Tunceli Dersim olacak, İstanbul Konstantinopolis. Uyuşturulmuş millet bu gün küçük bir adım olan Andımız’a sahip çıkmaz ise, yarın bölünmelere kulak dahi asmayacaktır. Artık Türk Milleti uyanmalı ve titreyerek aslına dönmelidir” şeklinde konuştu